IX. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ ve TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 1:

    << | Ýçindekiler | >>

    Humerus Üst Ucunun Beniş Rezeksiyonu ve Fonksiyonel Bir Protez Uygulaması


    Doç. Dr. Nişan NİŞAN
    Cerrahpaşa Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji Öğr. Üyesi

    Doç. Dr. Yüksel TENEKECİOĞLU
    Cerrahpaşa Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji Öğr. Üyesi

    Hasta kliniğimize 10.9.1984 tarihinde sol omuzundaki ağrı ve hareket kısıtlaması nedeniyle başvurdu. Şikayetler 10 sene önce başlamış, efektif bir tedavi görmemiş. Ancak 6 ay önce başka bir hastahanede yapılan tetkiklerde anevrizmal kemik kisti tanısı konmuş. Tümör humerusun 1/3 üst kısmını tuttuğundan dezartikülasyon önerilmiş.

    Hastanın kliniğimize baş vurduğu dönemde aktif olarak omuz abdüksiyonu ve fleksiyonu 6O° idi. Hasta, dezartükülasyonu kabul etmediği için tiımörün lokal rezeksiyoaundan sonra yapılabilecek cerrahi teknikler gözden geçirildi (L. 1. 2. 3) Rezeksiyondan sonra araya gref koyarak yapılan artrodezler hem estetik olarak çirkin bir omuz oluşturuyor hem de fonksiyon bakımından doyurucu olmuyordu. Yine tek veya çift fibula grefleri ile yapılan plastik ameliyatlarda ise konan grefler iki sene içinde eriyor veya kırılıyorlardı. Bu nedenle humerus üst ucu yerine konabilecek bir protez uygulamasına karar verildi. Geniş rezeksiyondan sonra yapılan bu tür protez uygulamalarında estetik mükemmel oluyor ancak, omuz fonksiyonları aktif olarak yapılamıyordu. (L. 3) Hastada fonksiyon da sağlamak için daha sonra anlatacağımız bir modifikasyon düşünüldü.

    Hastanın radyografilerinde tümörün genişliği ve humerusun 1/3 üst ucunu tuttuğu görülüyor.

    Geniş rezeksiyon için deltoid kas üst ve anteriordan ayrılıp kasın innervasyonun bozmamaya dikkat ederek arkaya devrildi. Ensizyon laterale doğru uzatılarak biseps ve triseps arasında diseksiyona devam edildi. Pektoral ve latissimus dorsi asıcı dikişlerle işaretlenip ayrıldı. Tümör etrafındaki sağlam dokulardan da alınarak sağlam kemik seviyesinden rezeke edildi. (Slide 4-5) Patolojik anotomik tetkikler lezyonun dev hücreli tümör olduğunu gösterdi. Daha önce bir Alman firmasına siparişle yaptırılan Protez (Slide 6) Distal humerusa sementle yapıştırıldı. Bu tip protez uygulamalarında kasların protezlere dikilme şansı olmadığından fonksiyon beklenmemektedir. (L. 3) Biz bu uygulama da önce işaretliyerek ayırdığımız pektoral latissimus dorsi ve deltoid aşağıda kısmen biseps daha çok pelctoral ve latissumis dorsiye dikildi. Ameliyattan 6 ay sonra yapılan kontrolde abdüksiyon ve fleksiyonu preoperatuar dönemden daha iyi olduğunu saptadık. (Slide 7-8) Fonksiyonel grafileri göstermektedir. Slide 9 da hastanın 6 ay sonraki pasif fonksiyonları Slide l0-11 ise aktif fonksiyonları görülmektedir.

    Referanslar

    1. - EVARTS, Surgery of the museuloskellotal system, Vol 2 Churchill Livingstone New york, Edinbirg, London and Molbourne 1983 S. 3 125-3.140

    2 -Heury L. Y Tumors and tomors conditions of the bonss and yoints Lea and Febigen, Philadelphia 1968 S. 184-186.

    3-William F. Enneking, Musen'oskeletal tumo: Surgery. Vol 1, Churchill Livingstone Newyork, Edinburg. London and Melbourne 1983 S. 378-405