IX. MÄ°LLÄ° TÃœRK ORTOPEDÄ° ve TRAVMATOLOJÄ° KONGRE KÄ°TABI

ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 1:

<< | Ýçindekiler | >>

Ekstremitelerdeki Kemik Lezyonları ve Yumuşak Doku Defektierinin Kas - Deri Flapları İle Tedavisi

ÖZET

1981-1985 Yılları arasında kliniğimizde ekstremitelerindeki kemik lezyonları ve yumuşak doku defektleri kas-deri flapları ile tedavi edilen 20 olgu sunulmuştur.

Tedavi sonunda elde edilen sonuçlar, kas-deri flaplarının bu tür problemli olgularda çok güvenilir ve başarılı bir yöntem olduğunu ortay a koymuştur.

GÄ°RÄ°Åž :

Yıllar boyunca ortopedistlerin büyük sorunları olan ekstremitelerdeki yumuşak doku defektleri, kronik ülserler ve kemik lezyonlarının tedavileri, son l0 yılda kas-deri flapları ile başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.

GEREÇ ve YÖNTEM :

1981-1985 Yılları arasında ekstremitelerinde yumuşak doku defektleri ve kemik patolojileri bulunan 20 olguda kas-deri flabı uygulanmıştır.

Olguların 19'u erkek, 1li kadın olup, en küçüğü 4, en büyüğü 56 yaşındadır Olguların tedavilerinde kas-deri flap türü olarak, M. Gastroknemiusun lateral ve medial başları M. Grasilis ve Groin Flap türleri kullanılmıştır.

Operasyonda alıcı bölgenin debritmanı yapalıp nekrotik dokular temizlenmiş, kemik lezyonları olanlarda spongioz ve kortikal kemik graftleri konularak internal tespit veya internal sütür kullanılmıştır.

Alınacak flap boyutları ve defekt çevresi işaret kalemleri ile çizmiştir. Flabın kaldırılmasında komşu damar ve sinirler korunur ak inslazyon yapılmış ve flap cildi adaleye çeşitli yerlerinden cilt altı sütürlerle tespit edilmiştir.

Alıcı bölgediki defekt kapatıldıktan sonra mevcut pozisyon alçı tespiti ile stabil hale getirilmiştir. Flabın ayrılma zamanının tespiti için Flörösein testi yapma olanağımız olmadığından, bu süreye boğma testi yapılarak karar verilmiştir. Olgularımızda ortalama flap ayrılma süresi üç haftadır.

BULGULAR :

Kas-deri flabı uygulanan olguların 19'u (% 95) erkek, 1'i (% 5) kadın olup, yaş ortalamalarının 25,7 yaş olduğu tespit edilmiştir.

Olgularda lezyonların 7'sinde (% 35) sağ bacakta 8'inde (% 40) sol bacakta 2'sinde (% 10) sağ ayakta, 1'inde (% 5) sol ayakta, 1'inde (% 5 sağ elde, 1'inde (% 5) sağ inguinal bölgede olduğu görülmüştür.

Olguların 13 lü (% 85) trafik kazaları 1li (% 5) ateşli silah yaralanması, 1'i (% 5) kronik osteomiyelit, 1'i (% 5) konjenital tibia I, psödoartrozu, 3lü ( % 15) iş kazası, 11i ( % 5) yanak sekeli sonucu kliniğimize başvurmuşlardır.

Kas-deri flabı uyguladığımız alıcı bölgede yumuşak doku defektleri ile birlikte konjenital psödoartrozdan çok parçalı açık kırıklara kadar çeşitli kemik lezyonları mevcut olup, flap konulmadan önce 12 olgunun bir, 5 olgunun iki, 3 olgunun ise üç ameliyat geçirdiği ve sonuçların yetersiz olduğu tespit edilmiştir,

3 Olgu dışında 17 olguda (% 85) enfeksiyon tespit edilmiş, bunların 9 tanesinde (% 45) enfeksiyon flap koyulma sürecine kadar kontrol altına alınmıştır.

Olgularda kas-deri flap türü olarak 15'inde (% 75) M. Gastroknemiusun medial başı 2'sinde ( % 10) M. Gastroknemiusun lateral başı, 2'sinde M. Grasilis (% 10), 1 tanesinde ise (% 5) Groin flap türleri kullanılmıştır (Tablo 1 , Resim 1-2 , Resim 3-4 ).

Olgularda elde edilen sonuçlar FURNAS HARTWELL ve ARTHUR'un riterlerine göre değerlendirilmiş olup 20 olgunun l6' sında (% 80) çok iyi, 1'inde (% 5) iyi, 1'inde 5) orta ve 2'sinde (% 10) kötü netice alındığı görülmüştür (Tablo 2 ).

KOMPLÄ°KASYONLAR :

1 - Bir olguda kısmi cilt nekrozu,

2 - Bir olguda kısmi flap nekrozu,

3 - İki olguda donör bölgede kısa sürede iyileşen yüzeyel enfeksiyon tespit edilmiştir.

TARTIÅžMA :

Son 10 yılda büyük taraftar bulan kas deri flap uygulamalarının öncülüğünü 1972'de ORTICOCHEA yapmış ve M, Grasilisi karşı bacaktaki bir defekte kapatmıştır (6).

ARACHIA, 3 olguda femur distal uç kronik osteomiyelit tedavisi için kas-deri flabı kullanılarak % 70 başarı sağlamıştır. Daha sonra a1t etatremitedeki yumuşak doku ve kemik lezyonlarının tedavisinde kas deri flabı olarak M. Gasroknemiusun medial ve lateral başlarını kullanan CONNELY 32 olguluk ser isinde % 78,1, ARTHUR ise 16 olguluk serisinde % 93,7 başarı elde ettiklerini bildirmişlerdi. (2 3, 4).

Yurdumuzda ise kas-deri flap uygulamaları 1980'li yıllarda başlamıştır. ÇOK NEŞELİ ve ERÖZBEK, 3 olguluk elsırtı defeklerinde % 100, ALTINTAŞ ve ERÖZBEK 14 olguluk serilerinde % 70 başarı sağladıklarını belirtmişlerdir (1, 5).

Tüm otörler kas-deri flap uygulamalarında komplikasyonların çok az olduğunu ve bunların kontrol altına alınan enfeksiyonlar, kısmi cilt nerozları ve kısmi flap nekrozları ile döner sahada enfekryen olduklarını belirtmişlerdir.

Tüm olgularımızda % 20 oranında ve kısa sürede iyileşen basit komplikasyonlarla karşılaşmama, bu tedavi yönteminde komplikasyonların daha az olduğu fikrini desteklemektedir.

SONUÇ:

1 - Defekti lezyonların sonuç alınamayan serbest deri greftleri ile tedavisinde

2 - Diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı enfeksiyon mücadelesinde

3 - Açıkta kalan kemik, damar, sinir ve tendonların kapatılmasında

4 - Kemik dokusundaki , kaynamanın süratlendirilmesinde, kas-deri flap uygulamalarının diğer yöntemlerden daha başarılı olacağı kanısına varılmıştır.

Referanslar

1 - ALTINTAŞ, M. ERÖZBEK, A. : Kemik Lezyonlu Alt Ekstremite Yara ve Defektlerinin Tedavisinde Kas-Deri Flaplarının Yeri ve Önemi., VIII. Milli Türk Ort. ve Trav. Kongre Kitabı. 346-349, Ankara, 1983.

2 - ARACHIA, A. E. : A Gastrocnemius Muscle Flap to Fill an Osteomiyelitic Hole in the Femur. Brit. Jour. of Plas. Surg., 31., 214-215, 1978.

3 - ARTHUR, M.: A Gastrocnemius Musculocutaneous Flap., Brit. Jour. of Plas. Surg. 3l., 216-219, 1978.

4 - CONNELY, J.R.: Reconstrüctive Froceduress of the Lovcer Eıtremity in Plastic Surgery., A. Concise Guids Clinical Practice., Edit, by GRABB WILLIAM C. and SMITH JAMES W., 780-783, London 1968.

5 - ÇOKNEŞELİ, B., ERÖZBEK, A. : El sırtı Cilt Defektleri ve Onarım Yöntemleri, VM. Milli Türk Ort. ve Trav. Kongre Kitabı, 193-196. Ankara, 1983.

6 - ORTICOCHEA, M.: The Musculocutaneous Flap : Personel History., Plastic and Reconstrüktive Surgery, 67, 258 1981: