X. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRESİ

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 1:

    << | Ýçindekiler | >>

    İpsilateral Kalça ve Femur Diafiz Kırıkları


    Dr Şükrü BAYRAKTAR
    Ankara Numune Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji KliniÄŸi

    Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI
    Ankara Numune Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji KliniÄŸi

    Dr Yaşar GÜNTEPE
    Ankara Numune Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji KliniÄŸi

    İpsilateral kalça ve femur diafiz kırığı nadir rastlanan yaralanmalardandır (1,2,3,4, 5, 6, 7, 8). Dencker, femur diafiz kırıklarının % 08 inde (1), Swiontkowski, % 023 ünde (6) bu tür yaralanma olduğunu bildirmiş bu yaralanma kombinasyonu ile ilgili ilk literatür serisi 1953 yılında Delaney ve Street tarafından yayınlanmıştır (1), Yaralanma, ciddi travmalar (trafik kazası, yüksekten düşme, duvar yıkılması, vs.) sonucu gençlerde daha fazla görülmektedir. Özellikle femur diafiz kırığı olan tarafta, kalça ve patella kırıkları gözden kaçabilir (1, 2. 3, 4, 5, 6, 7, 8). Multisistem travması olan bu hastalarda primer problem hastanın yaşatılmasıdır. Tedavi yönteminin belirlenmesinde çeşitli faktörlerin rolü vardır ve tedavi 3 ana gruba ayrılır: 1-Her 2 kırığın konservatif yöntemle tedavisi. 2-Kırıklardan birisinin cerrahi, diğerinin konservatif yöntemle tedavisi. 3-Her 2 kırığın cerrahi yöntemle tedavisi (1,2,3,4,5,6,7,8).

    MATERYEL - METOD:

    12.04.1984 / 16.02.1987 tarihleri arasında SSYB Ankara Numune Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde ipsilateral kalça ve femur diafiz kırığı olan 9 olgu saptandı. Olguların özellikleri tablo 'da gösterilmiştir.

    Olguların tamamı politravmatize olup. femur diafiz kırıklarında rutin olarak kalça grafisi çekildiğinden gözden kaçan kalçan kırığı olmamıştır. 1 Hastamız genel durumu düzeldikten sonra tedaviyi kabul etmeyerek kliniğimizden ayrılmış, 1 hasta kontrol için gelmemiş, 1 hasta rehabilitasyon safhasında ve 1 hastanın da tedavisi devam etmekte olduğundun 5 hastanın sonuçları değerlendirilebilmiştir.

    4 olguda her 2 kırık cerrahi yöntemle tedavi edildi, bu olgularda ortalama hastanede kalma süresi 28 gün, 2 olguda kalça kırığı cerrahi, femur kırığı konservatif, 1 olguda kalça kırığı konservatif, femur kırığı cerrahi yöntemle tedavi edildi, bu olgularda ortalama hastanede kalma süresi 73 gün, 1 olguda da her 2 kırık konservatif yöntemle tedavi edildi ve bu olgunun hastanede kalma süresi 55 gündür Kontrol için gelen 5 olguda kalça ve femur kırıklarının normal süreleri içinde kaynadığı görüldü. Ortalama takip süresi 14 aydır.

    Sonuçlar, FRIEDMAN ve WYMAN'ın (4) kriterlerine göre değerlendirildi.

    İYİ:Günlük yaşamında aktivasyon kısıtlanması yok. ağrısız, kalça ve diz eklemi hareketlerinde % 20 den az hareket kaybı.

    TATMİNKAR: Günlük yaşamındı: orta derecede aktivasyon kısıtlılığı, hafif ağrı, kalça ve diz eklemi hareketlerinde % 20-50 orasında hareket kaybı. 3 olgu.

    KÖTÜ: Günlük yaşamında aktivasyon kısıtlanmış, ciddi ağrı, kalça ve diz eklemi hareketlerinde % 50 den fazla hareket kaybı olgu.

    TARTIÅžMA:

    İpsilateral kalça ve femur diafiz kırıkları ender yaralanmalardan olup yüksek enerjili kuvvetler sonucu oluşmakta ve femur diafiz kırıklarının genellik1e parçalı oluşu, bunun kanıtı olmaktadır. 1986 yılı sonuna kadar İngilizce literatürde 142 olgu bildirilmiştir (4). Bizim Ülkemizde bu kanıda yayınlanmış 4 olguluk bir ser bulabildik (8). 3 yıl içinde bizim tespit ettiğimiz 9 olgunun kayda değer olduğu görülecektedir.

    Femur diafiz kırıklarında kalça ve diz grafilerini görmeden veya klinik olarak tam bir değerlendirme yapmadan cerrahi tedavi asla düşünülmez. Bu kombine yaralanmada kalça kırığı 142 olgudan 23'ünde (% 16) başlangıçta gözden kaçmıştır (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7). İpsilateral diz yaralanması oranı % 25 olup (1, 2, 4), diz yaralanması bulunan olguların 3/4 ü ekstrakapsüler kalça kırığı olan olgulardır (4). Biz böyle bir oran saptamadık ve gözden kaçan kalça kırığımızda olmadı.

    Tedavinin başlangıcında gözden kaçan kalça ve patella kırıkları ile konservatif yöntemle tedavi edilen patella kırıkları prognoza olumsuz yönde etkiler. Bu hastalarda esas problem tedavinin planlanmasıdır. Yaralanmadan sonra hayatta kalabilmişlerse, şaşırtıcı sonuçlar alınabileceği bildirilmiştir (2). Hastanın erken mobilizasyonu, hastanede kalma süresinin kısa oluşu ve kısa sürede aktif yaşama dönmesi yönünden her 2 kırığın cerrahi yöntemle tedavi edilmesi avantaj sağlar. Kullanılan osteosentez materyalleri arasında belirgin bir üstünlük yoktur. Literatür sonuçları da bu doğrultudadır (1,2,3,4,5,3,7,). Kırığın çok parçalı oluşu, osteosentezin yetersizliği kırığın angulasyonla kaynamasına ve kısalığa neden olabilmektedir (1,2,4.6). Femur başı avasküler nekrozu genellikle görülmemektedir (2,4).

    Referanslar

    1. BERNSTEIN, SM,: Fractures of the femoral shaft and associated ipsilateral fractures of the hip. Orthop. Clin North Am. Vol. 5, No, 4, 799-818, 1974.

    2. CASEY, MJ. and CHAPMAN, MW.: İpsilateral concomitant fractures of the hip and femoral shaft. J, Bone Join Surg. 61 A, 503-509 1979.

    3. DELE, JC.: Fractures in adults (Rookwood-Green). Vol. 2, 1246-1248, J. B. Lippincott Company, Philadelphia, 1984.

    4, FRIEDMAN, RS., WYMAN, ET.: Ipsilateral hip and femoral shaft fractures. Clin. Orthop. and Related Resarch, 208, July, 188-193, 1986.

    5. SISK, TD.: Campbell's Operative Orthopaedics (Edmonson-Crenshow). Vol 1, 615, The C. V. Mosby Company. St Louis, Toronto, London, 1980.

    6. SWIONTKOWSKI, MF., HANSEN, ST. and KELLAM, J.: Ipsilateral fractures of t.he femoral neck and shaft. J. Bone Joint Surg. 66 A, 260-268, 1984.

    7. WELLIN, DE., GALLONI, L. and GELB, FI.: Ipsilateral intertrochanteric and diaplıysea: femoral fractures. Clin Orthop. and Related Research 183, March, 71-75, 1984.

    8. YALAMAN, O., BAŞKIR, O., SÖZEN, YV.: İpsilateral kalça ve femur diafiz kırıkları. V. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. 347-350, Yargıçoğlu Matbaası, Ankara, 1978.