X. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRESİ

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 1:

    << | Ýçindekiler | >>

    Çocuk Femur Cisim Kırıklarının Tedavisinde Erken Pelvi-Pedal Alçılama Yöntemi


    Dr Ünal SALMAN
    C.Ü. Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. Ana bilim Dalı Uzmanı

    Dr. Tansel ÜNSALDI
    C.Ü .Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. Ana bilim Dalı Doçenti

    Dr. Halil BULANIK
    C.Ü. Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. Ana bilim Dalı Araştırma Görevlisi

    Dr. Okay BULUT
    C.Ü. Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. Ana bilim Dalı Araştırma Görevlisi

    ÖZET:

    Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana bilim Dalında, 1983-86 yıllan arasında erken pelvi-epdal alçı yöntemi ile tedavi edilen 8-14 yaş arası 39 çocuk femur cisim kırığı değerlendirilmiştir. 33 hastada çok iyi, 3 hastada tatminkar, 3 hastada da kötü sonuç alınmıştır. Bu tedavi sırasında, 14 olguda (% 35.6) kırık redüksiyonunda bozulma görülmüştür. Pozisyonun düzeltilmesi yeniden alçı yapılarak veya alçıya kama ilavesi ile yapılmıştır. Tedavi yöntemleri ve sonuçları literatürdeki verilerle karşılaştırılmıştır.

    SUMMARY:

    The result of 39 femoral shaft fraclures trcated in department of orthopaedics and traumatolo3-y clinics, of University hospital betw·een 1983-86 were reviewed and compared avith the similar reports in the literature.

    At the end we were obtained very good result in 36 (84.6 %), good result in 3 (7.6 %) and poor result in 3 (7.6. %) patients.

    GİRİŞ:

    Uyluk bölgesi iskeletini olu,turan femur vücudumuzun en uzun kemiğidir. Femur kırığı direk ve indirek travmalarla oluşur. Çocuk femur cisim kırıkları genellikle kapalıdır, nadir olmakla birlikte direk travma sonucu açık olabilir. Kırık şekli olarak büyük bir kısmı transvers, oblik ve spiraldir (1-4).

    Çocuk femur kemiğinin kan akımı yetişkinlerden daha fazla ve periostu oldukça kalın olduğundan, tedavisi özel şartlar haricinde her zaman konservatiftir (1-5).

    Bu çalışmamızda amaç; çocuk femur cisim kırıklı olguların en kısa zamanda redükte edilip, Kirshner teline modele pelvi-pedal alçıyla erken taburcu etmektir.

    GEREÇ VE YÖNTEMLER:

    Çalışmamız, C. Ü Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana bilim Dalında Ocak 1983 - Kasım 1986 tarihleri arasında tedavi görmüş 39 çocuk femur cisim kırıklı olguyu. kapsamaktadır.

    Kliniğimize başvuran her hasta yatırılarak femur alt uçtan geçirilen Kirshner teli ile iskelet traksiyonuna alındı Bacağı elastik bandaj uygulandı. Ortalama 5 günlük traksiyon içinde kırık redükte edildi. Redüksiyondan sonra Kirshner teline modele pelvi-pedal alçı yapıldı Taburcu edildikten sonra, 1 hafta, 2 hafta ve 25'ci günlerde kontrole çağrılıp radyolojik tetkik yapılmıştır.

    39 hastaya 1 davetiye gönderilip 26 hasta kontrole gelmiştir. Diğer hastaların dosyalarındaki en son bulguları değerlendirilmeye alınmıştır. Hastalardan alınan sonuçlar üç grupta değerlendirilmiştir.

    I - Çok iyi

    - Klinik olarak 1,5 cm ye kadar kısalık bulunan,

    - Yürüyüşte aksama tespit edilmeyen,

    - Radyolojik olarak 5 dereceden az açılanma gösteren olgular.

    II - Tatminkar

    - Klinik olarak 1,5 cm ye kadar kısalık bulunan,

    - Yürüyüşte aksama tespit edilmeyen,

    - 15 dereceye kadar açılanma bulunan olgular.

    III - Başarısız

    - 1,5 cm den fazla kısalık bulunan,

    - Yürüyüşte aksama saptanın,

    - Radyolojik olarak 15 dereceden fazla angulasyon gösteren,

    - Aotasyonel deformite saptanan olgular başarısız olarak değerlendirilmiştir (4).

    BULGULAR:

    Araştırmamız 39 hastadaki 39 femur cisim kırığını kapsamaktadır.Bunlardan 33'ü (% 84.8) erkek, 6'sı (% 15.4) kızdı. En küçük olgumuz 3 günlük, en büyük olgumuz 13 y aşında olup yaş ortalaması 6.3'tür. Olgular özellikle (2-4) yaş grubu (% 33.3) arasında yoğunlaşmaktadır.Hastalar genellikle travmadan hemen sonra kliniğimize getirildiler. Bunlardan 29'u (% 74.3) aynı gün, 8'i ilk 7 günde (% 20.5), 2'si (% 5.2) de ilk 20 gün içerisinde başvurdular.39 kırığın 16'sı sağ (% 41), 23'ü sol (% 59) femurda lokalize idi. Sağ tarafta görülen 16 kırıktan 13'ünde kırık 1/3 ortada (% 81), 3'ünde ise 1/3 üst parçada (% 19) idi. Sol taraftaki kırıkların 22'si orta 1/3 (% 95.5), 1'i üst 1/3 (% 4.5) bölgeyi tutmuştur.Çocuk femur cisim kırıklarını etyolojik nedenlere göre dağılımı Tablo 1 'de görülmektedir.

    Kırıkların cins ve taraflara göre dağılımı Tablo 2 'de görülmektedir.

    Kırıkların 13'ü transvers (% 33,3), 17'si oblik (% 43,6), 8'i spiral (% 20), 1'i segmente kırık şeklinde idi.Olguların 36'sında izole kırık (% 92), diğer 3'ünde ise (% 8) multipl travmaya bağlı çeşitli kırıkları vardı. Bu olguların sadece birinde (% 2) açık kırık mevcuttu.Hastanede kalma süresi ortalama, 1 haftadır. Alçıya alındıktan sonra 24 saat izlemek üzere servisimizde yatırılmışlardı. Olguların hepsi, kapalı redüksiyon ve pelvi-pedal alçı ile tedavi edildiler

    Hastalar kontrole geldiklerinde çektirilen grafilerle kırık pozisyonu araştırıldı. 14 hastada (% 35.6) redüksiyonun bozulduğu anlaşıldı. Pozisyonun düzeltilmesi, yeniden pelvi-pedal alçıya yapılarak veya alçıya kama ilavesi ile yapılmıştır. Tedavi sonrasında 33 olguda çok iyi (% 84,6), 3 olguda tatminkar (% 7,6), 3 olguda başarısız sonuç alınmıştır (% 7,6).

    TARTIÅžMA:

    Çocukların femur cisim kırıkları en çok trafik kazaları ile olmaktadır (3,8) Oyun esnasında düşmeler, enkaz altında kalmalar ve doğum travmaların diğer nedenlerdir. (1,3, 7). Ege, 4 yaş altı serisinde düşme % 37 olarak bildirmiş (3). Bizim çalışmamızda ise düşme %56,4 ile birinci sırayı işgal etmektedir. Kırıkların erkeklerde fazla görülmesi (% 84,6) literatür verilerine uymaktadır. Bunun nedeni olarak erkek çocuklarını daha aktif olmaları ve dolayısıyla, düşme ve diğer travmalara daha fazla maruz kalmalarıma bağlanmaktadır.Günümüze kadar femur cisim kırıkları için pek çok tedavi şekilleri kullanılmıştır. Çocuk femur cisim kırıklarında cerrahi tedavinin yeri bazı özel şartlar haricinde yoktur (2) Konservatif tedavi ile alınacak en kötü sonuç bile ameliyatla tedaviden sonra ortaya çıkabilecek enfeksiyon kadar kötü olmayacağını kabul etmek gerekir.

    Kullandığımız yöntem, konservatif tedavi yöntemleri içerisinde yatak sorunu yönünden en avantajlısı olduğu kanaatindeyiz. Yöntemimizde kırık fragmanın pozisyonu iyi ise, hemen femur suprakondiler bölgeden geçirilen çiviye modele pelvi-pedal alçı, pazisyon kötü ise kısa süreli (4-5 gün) traksiyonu takibon çiviye modele pelvi-pedai alçı uygulanmıştır. Bu yöntemin ana avantajı, hastanın hastanede kalma süresinin azaltılmasıdır. Bu durum ekonomik ve sosyal yönden bir çok avantajlar sağlar.

    Erken dönemde kapalı redüksiyon ve pelvi-pedal alçı uygulayan Demeron ve Thompson'un 1959'da 53 olguluk serilerinde geç sonuçları verdiler. Takip süreleri 6-9 yıldı. Hiçbir hastada deformite, yürüme anormallik, diz ve kalçada hareket sınırlılığı bildirilmemiştir. Bu yöntemin çocuk femur cisim kırıklarının tedavisinde emin bir yöntem olduğu belirtilmiştir (4)Bizim uyguladığımız yöntemde, % 84,6 çok iyi, % 7,6 tatminkar ve % 7,6'sında başarısız sonuç alınmıştır. Başarısız sonuç aldığımız olguların 2 tanesinde önerimizin aksine alçısını erken almaları ve erken basmaları sonucu açısal deformite ve kısalık olduğu tespit edildi. Bu söylediğimiz 3 olgunun 1'inde öne 35 derece, yana 25 derecelik alçılanma ile birlikte, 2,5 cm'lik kısalık vardı. Diğer iki olguda 3 cm.'ye yakın kısalık ölçüldü.Tatminkar sonuç alman 3 olgunun incelenmesinde, kırık fragmanlarının redüksiyon sırasında, açılı pozisyonda tespit edildiği anlaşıldı. Bu olgularda 15 dereceye kadar açılanma ve 1,5 cm'ye kadar kısalık vardı. Bizim hastayı takip süremizin kısa olması nedeni ile başarısız veya tatminkar olarak görülen bu olguların uzun süreli takipleri sonucunda çok daha iyi neticeler alınacağı düşünülmektedir.

    Olgularımızın 14'de kırık redüksiyonunun bozulduğu kontroller sırasında anlaşılmıştır. Bu yöntemin en büyük dezavantajı bu olduğundan, tedavi sonuçlarının iyi olabilmesi için bir hafta ara ile filim kontrolü yapılmalıdır (8).P. Edvardsen ve S. M. Syversen; Tronheim Üniversitesi Hastanesinde bu konuda yaptıkları çalışmada, 5 mm-25 mm arasında kısalık görülen 26 femur cisim kırıklı olgunun takibi sonucunda 7-10 yıl sonra l0 mm veya daha fazla uzama tespit ettikleri bildirilmiştir (5).Açısal malunionlarında zamanla kısmen düzeldiği bilinmektedir. Barford ve Chrfstiansen çalışmalarında 2-12 yaş grubu femur cisim kırıklı 114 hastada femur diyafizindeki 25 dereceli angülasyonun düzeldiğini gözlemişlerdir (6).Olgularımız içerisinde 14'ünde redüksiyon pozisyonunda kayma, 3 olguda malunion komplikasyonu görülmüştür. Ekstremitede iskemi, şok, süperior mezenterik arter sendromu, Kirshner teline bağlı enfeksiyona rastlanılmıştır (Şekil 1 , Şekil 2 ).

    SONUÇ:

    1 - Tedavi edilen 39 çocuk femur cisim kırıklı olguların etyolojisinde düşme birinci derecede rol oynamıştır.

    2 - Tedavide, kısa süreli traksiyondan sonra çiviye modele pelvipedal alçı yapılmış ve neticede, 33 olguda çok iyi 3 olguda tatminkar 3 olguda da kötü sonuç alınmıştır.

    3 - Redüksiyondan sonra 14 olguda bozulması, bu yöntemin emniyetli olmadığını göstermiştir. Bu yüzden zorunlu olmadıkça bu yönteme başvurulmaması, zorunlu ise 1 hafta (2 hafta) ve 25'ci günlerde röntgen grafileri ile izlenmeleri tavsiye olunur.

    Referanslar

    ı. Anderson, L,L.: Conservative treatment of fractures of the femur. Jur. Bone Joint Surg., 49: 1371, 1976.

    2. Edvardsen, P., Syv ersen, S. M.: Overgrowth of the femur after fracture of the shaft in childhood J. Bone and Joint Surg. 58: B, 339-342, 1876.

    3, Ege, R.: Hareket Sistemi Travmatolojisi A. Ü, Tıp Fak. yayınları S.: 548, 1978.

    4. Kuzgun, U., Yazıcıoğlu, O., Kokino, M., Türkmen, M.: Çocuklarda fumur diaflz kırığının konservatif tedavisi. V. Milli Ort. ve Trav. Kongre Kitabı: 232, Ank, 1978.

    5. Rockwold, C. A Jr.: Fractures in Children, Vol: 3, J. B, Lippincott Company. S: 845, 1984.

    6. Tachdrian, M O.: Pediarc Ort1ropaedics, W. B., Sounders Co., Phidelphiar London Toranto, S: 1981, 1982.

    7. Musdal, Y: Cocuk Kırıkları, Travma, 532-538, Emel Matbaacılık Sanayii, Ankara, 1981.

    8. Ünsaldı, T.: Çocuk Femur Kırıklarının Tedavi Neticeleri. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1: 90-95, 1960.