X. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRESİ

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 1:

    << | Ýçindekiler | >>

    M. Kuadriseps Felcinde Uygulanan Rekurvasyon Osteotomisi ve Sonuçlarımız


    Op. Dr. Orhan GİRGİN
    A. Numune Hastanesi I. Ortopedi ve Travmatoloji KliniÄŸi Åžefi.

    Dr.Mustafa GÜLDOĞAN
    A.Numune astanesi I. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği asistanı.

    Özellikle çocuk felci sekeli sonucu oluşan m. kuadriseps felci, hasta ve doktoru için büyük ve üzücü bir sorundur.

    M. Quadriceps dizin tek ve çok güçlü ekstansörüdür. Diz eklemi ginglimus gurubundan vs genelde tek eksenli bir eklemdir. 30 derecelik fleksiyondan sonra bir miktar rotasyon yapabilir. M. quadricps, kişinin yürümesinde çok önemli olan dizin KİLİTLENMESİ görevini üstlenen ve patellaya yaptığı gerilme gücü ile bunu sağlayan güçlü bir kastır Bu kasın karşı gücü dizin fleksiyonunu sağlayan hamstring gurubu kaslar ile triceps süreanın m. gastaeonemiusu dur.

    B. Kuadriseps felci olan bir hastanın yürüyüşü tipiktir. Hasta, dizini eli ile destekler veya bir koltuk değneği ile bu desteği başka yoldan sağlar. Bu hal, kişinin hareket gücünü ve genişliğini büyük ölçüde kısıtlar.

    M. Kuadriseps felci olan hastanın bilinen ortopedik tedavileri şunlardır;

    1. Diz fleksörleri, tendon transferi yapma koşullarına uygun ise tendon transferi yapılır (Schwartzmann ameliyatı).

    2. Dizin fleksor adeleleri tendon transferi yapılabilecek güçte değil ise, ekstansör adeleler de sıfır derecede olduğu için diz SARSAK DİZ durumundadır. Bu durumda DİZ ARTRODEZİ yapılabilir.

    3. Kalça, diz ve ayakta şekil bozukluğu yok ise ve hasta cerrahi girişimleri istemiyor ise, duruma göre belden kemerli veya uzun, dizden menteşeli büyük bir yürüme cihazı kullanılabilir.

    Bu üç tedavi yöntemi de belli koşullar ve özveriler istemektedir. Tüm bu zor durumları giderecek bir tedavi yöntemi bulabilmek için pek çok çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan birisi de PATELLAR BLOK ameliyatıdır. Fakat sonuçları istenildiği kadar başarılı olmamıştır. Biz kliniğimizde 1977 yılında 4 olguya bu yöntemi uygulamıştık Sonuçlarımız başarılı olmamıştı.

    1971 yılında LÖK ve arkadaşları M kuadriseps felçlerinde uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemi geliştirmişler. Bu yöntemi ve koşullarım 1983 yılında yapılan VIII. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji kongresinde iki bildiri halinde yayınlamışlardır.

    Türkiye de en çok çocuk felci sekelli hastası olan ve m. kuadriseps felcinin tedavisi için arayış içinde olan kliniğimizde bu yöntem 1985 yılından beri uygulanmaktadır. Alınan başarılı sonuçlar, bu tedavi yönteminin kliniğimizde, belli koşullardaki hastalara uygulanmasını sağladı.

    Sayın Lök ve arkadaşları bu yöntemin kalça ve ayak bileği çevresi adale guruplarının güçlerini içeren koşullarını ve derecelerini yayınladılar. Bu nedenle biz yalnız bir kaç önemli saydığımız noktaya değinmek istiyoruz.

    1. Rekurvasyon osteotomisi düşünülen hastanın diğer tüm deformiteleri düzeltilmelidir.

    2. Adale fonksiyon testleri yaptırılmalıdır.

    3. Diz grafileri çektirilmelidir.

    4. Özellikle her iki bacağın boyu eşitlenmelidir. (Tibia ve femur uzatmaları ile)

    5. Yeni oluşacak şekil-görüntü-yürüyüş şekli hastaya ve ailesine anlatılmalıdır.

    6. Osteotomi son.:ası verilecek açı çok iyi hesaplanmalıdır.

    YÖNTEM:

    Cerrahi girişim turnike altında yapılır.

    1. Önce fibula üst uçtan osteotomi yapılır.

    2 Tibia üst kısma tübvrositas tibiadan başlayan antero-longutidinal bir insizyonla girilir Tabanı önde- tepesi arkada ve önceden saptanan açıda üçgen şeklinde bir kemik bloğu çıkarılır. Arka korteks mümkünse tam kesilmez.

    3. Bacak uyluk üst kısmına kadar sirküler alçı tespitine alınır.

    4. Alçı donduktan sonra osteotomi seviyesinden kesilir ve menteşeli madeni alet yerleştirilir.

    5. Osteotomi bölgesi üzerine ağırlık konulur.

    6. İstenen açı grafi ile kontrol edilerek, istenen alçı sağlanmış ise alçı tamamlanır.

    7. İki ay sonra alçı açılır. Tarafımızdan geliştirilen özel bir dizlik uygulanarak, yürümeye izin verilir.

    A. Numune hastanesi I. Ortopedi ve Travmatoloji kliniğinde şubat 1985-şubat 1987 yılları arasında 33 olguya 34 rekurvasyon osteotomisi uygulanmıştır. 25 olgu en az 10 ay izlenmiş olup, değerlendirmeye alınmıştır.

    25 olgunun en az 10 ay izlenme sonuçları şöyledir:

    12 olgu da çok iyi, 10 olguda iyi,1 olguda orta,2 olguda başarısız sonuç alınmıştır

    Orta sonuç iki taraflı olgumuz olup, hasta desteksiz ayakta durabilmektedir. Daha önce, çift koltuk değneği ve iki taraflı uzun yürüme cihazı ile ayakta durabiliyordu.İki başarısız olgumuzda 9-10 yaşlarındaki hastalarımız olup, önceleri başarılı görülen sonuçlarımız, zamanla rekuzvasyonun düzelmesi ile başarısız bir hal aldı. Bu da bu yöntemin belli bir yaştan sonra yapılmasının doğru olacağı gerçeğini ortaya çıkarttı.

    Çok iyi sonuçlarımız, olgularımızın desteksiz ve yorulmadan oldukça güzel görünümlü uzun yürüyüşler yapabilenleridir.İyi sonuçlarımız desteksiz fakat çok uzun yol yürüyemeyen olgularımızdır. Bize göre 25 olguluk seride 22 çok iyi ve iyi sonuç almak yöntemin ilk ve yakın sonuçlarının başarılı olduğunu göstermektedir. Bu tür sorunlu hastaları olan meslektaşlarımıza bu tedavi yöntemini önerebiliriz.

    Referanslar

    1. LÖK V., ÇELEBİ G., SEBİK A.: Poliomyelitte uyguladığımız tibia rekurvasyon osteotomisinin klinik ve biomekanik karşılaştırmalı sonuçları VIII. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. Sayfa: 278-280 Emel matbaacılık 1984.

    2. LÖK V. ve ark.: Tibia rekurvasyon osteotomisinin biyomekanik temeli VIII. M. T. O. T. Kongre kitabı S. 281-289.