ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 5: Çocuk Ortopedisi
<< | Ýçindekiler |
>>
CİNSİYET, YAŞ VE ÇEVRESEL ETKENLERİN PES PLANUS PREVALANSI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Hüseyin YORGANCIGİL
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. ABD.
Remzi Arif ÖZERDEMOGLU
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. ABD.
Sarper YALÇINKAYA
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fak. Ortopedi ve Trav. ABD
Ayaktaki kemiksel ve ligamentoz yapılar tarafından oluşturulan longitudinal arkın çökmesi veya tamamen kaybolması pes planus (PP)düztabanlık olarak adlandırılmıştır. Bu deformite ya ekstremiteye yük verilmesi ile ortaya çıkan hipermobil tipte olur veya kemik yapılardaki deformitelerle birlikte olan rijit tiptedir. Daha sık olarak görülen hipermobil PP, diğer bazı deformiteler gibi büyüme ile çoğu zaman kendiliğinden düzelen geçici bir varyasyon olarak kabul edilebilir.
Bu çalışmada; yaş, cinsiyet, yaşanan çevre ve ayakkabı giyme alışkanlıklarının ilkokul çocuklarında ayak longitudinal'arkı gelişimi üzerindeki etkileri araştırıldı. Ayrıca PP saptanan olguların demografik özelikleri ele alındı.
Hastalar ve Yöntem
Isparta il merkezindeki 32 ilkokulda bulunan 12135 öğrenci ile çevre ilçe ve köylerdeki 75 ilkokulda okuyan 9364 öğrenci çalışma kapsamına alındı. 10515'i kız ve 10984'ü erkek olmak üzere toplam 21499 öğrenci muayene edildi.
Muayenelerden önce doldurulan anket formları ile çocukların ayakkabı giyme alışkanlıkları belirlendi (Tablo 1
). Tüm öğrenciler tek tek sistemik ortopedik muayeneden geçirildi. Ayrıca boy ve kiloları ölçülerek, basma tahtası (Podoskop) üzerindeki ayak izleri değerlendirildi(1). PP saptanan olgular yaş, cinsiyet ve yaşadıkları çevreye (il merkezi/kırsal alan) göre tasnif edildi.
Ayakkabı giyme alışkanlığına göre risk puanlarının (AGAR puanı) hesaplaması Tablo 1'de gösterilmiştir. Buna göre hiç ayakkabı veya terlik giyme alışkanlığının olmaması 0, çok küçük yaşlardan beri devamlı ayakkabı giyilmesi ise 9 puan olarak değerlendirilmiştir. PP derecesinin puanlamasında (PmP puanı) ise normal ayak için 0 puan, PP'lu her ayağın podoskoptaki ayak izinin derecesine göre 1 ile 3 arasında puan verilmiştir. Buna göre her iki ayağı normal olan çocuk 0 puan, her iki ayağında 3 PP bulunan çocuk 6 puan almaktadır. Giyilen ayakkabı tipindeki çeşitlilik anket formumuzda sorgulanmadı çünkü yıl boyunca farklı sürelerle ve aynı anda birden fazla, farklı tipte ayakkabılar giyilebilmektedir. Ayrıca, ilk yürüme yaşından muayene anına kadar ayakkabıların hangi tipte ve ne kadar süre ile giyildiği hakkında yeterli bilgi toplamak mümkün değildir. Elde edilen tüm verilerin değerlendirilmesinde korelasyon ve Student's t-testi kullanıldı.
Sonuçlar
Pes planus, muayene edilen toplam nüfus içinde %°53 oranı ile en sık karşılaşılan ortopedik deformite olan belirlendi. İl merkezindeki öğrencilerin 717'sinde (%°59), ilçe ve köylerdekilerin ise 414'ünde (%°44) PP görüldü ( p < 0.001). Kızlarda 445, erkeklerde 686 PP olgusu saptandı. Aradaki fark yine anlamlıydı (p < 0.001). Erkeklerdeki üstünlük tüm yaş gruplarında izlendi. Kız/Erkek oranı ise tüm yaş gruplarında birbirine yakın değerde, 0.60-0.85 arasında bulundu (Tablo 2
).
PP'lu olgularda daha yüksek bir ortalama AGAR puanı elde edildi. Ayrıca tüm çocuklar için ayrı ayrı hesaplanan AGAR ve PP puanları arasında anlamlı bir uyum (korelasyon) olduğu saptandı (p < 0.001, r = 0.0493). Buna karşın öğrencilerin boy-kilo oranı ile PP oranı arasındaki korelasyon anlamlı değildi (p > 0.05, r = 0.0165).
PP prevalansının yaşla giderek azaldığı, 6 yaş ve altında %o 100 iken, 12 yaş ve üzerinde %°32'ye düştüğü görüldü. Küçük yaşlarda, il merkezi ve kırsal alan arasında PP prevalansı rakamlarında belirgin bir fark var iken ilerleyen yaşla bu farkın giderek kapandığı gözlendi (Tablo 2
). PP'lu olguların %77'si bilateral idi, ayrıca %70 olguda her iki ayağın PP derecesi simetrik idi (Tablo 3
). PP en sık içe basma (toeing-in) (%5.8), halluks valgus (%1.7) ve skolyoz ile (%1.1) birlikte görüldü.
Tartışma
Pes planus tanısı için radyolojik inceleme şart değildir(2). Maliyeti daha düşük ve uygulaması daha pratik olduğu için ve ayrıca röntgen ışınına maruz kalma riski olmadığı için bu çalışmada basma tahtası ile ayak izlerine bakılması yöntemi tercih edildi. Özel koşullarda kemik yapı ve ilişkilerini değerlendirmek için Radyolojik değerlendirme yapılabilir.
Ülkemizde yapılan başka ortopedik deformite taramalarında(3) olduğu gibi, elde ettiğimiz değerler, bir ilkokul taraması olan ve yine ayak izlerine bakılarak yapılan Rao.'nun (4) çalışması ile uyumludur. Rao (4), 6 yaş ve altında %o140 olan PP prevalansının 12 yaş civarında %o22-25'e düştüğünü bildirmiştir. Yine Rose(2), ayak izlerine bakarak, ilkokul çocuklarında bizim serimizdeki prevalansa oldukça yakın bir oran (%o55) elde etmiştir. Hindistan'da 16 yaş üzerindeki kişilerde yapılan bir çalışmada(5), pes planus prevalansı %o29 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada 12 yaş için bulduğumuz değer%o32 idi. Ülkemizde ise Aktaş(6), 24307 ilkokul öğrencisinde %o 29 oranında pes planus ve pes valgus saptamıştır. Ayrıca Ünsaldı(7), 18359 ilkokul öğrencisinde düztabanlık oranını %022.7 olarak bulmuştur ve bunların %98 oranında bilateral olduğunu belirtmiştir. Her iki seride(6,7) olguların %52-53'ü kız, %48-47'si erkekti. Bizim çalışmamızda ise PP erkeklerde kızlardan anlamlı derecede fazla idi. Literatürde pes planusun erkeklerde daha fazla görüldüğüne dair bir bilgi elde edilememiştir. Bu nedenle bu bulgumuzun bölgesel bir özellik olabileceği kanısına varıldı.
Küçük yaşlarda il merkezi ve kırsal alan arasında mevcut olan PP prevalans farkı 12 yaş ve üstünde neredeyse kapanmıştır. Buradan kırsal alandaki mevcut şartların çocukların longitudinal ark gelişimini kolaylaştırdığı veya hızlandırdığı, fakat neticede ileri yaşlardaki PP prevalansını düşürmediği sonucu çıkar.
Ayakkabı giyme alışkanlığı (AGAR puanı) ile PP derecesi (PP puanı) arasındaki korelasyonun anlamlı olması, daha erken yaşta ve/veya daha çok ayakkabı giyen çocuklarda PP'un daha sık görüldüğünü ve PP derecesinin daha yüksek olduğunu gösterir. PP etiyolojisinde en çok ayakkabı giyme alışkanlıkları üzerinde durulursa da, oturuş ve yatış pozisyonları gibi faktörlerin de etkili olduğu bilinmektedir. Serimizde PP ile birlikte en sık görülen deformitenin toeingin olması, her iki bozukluğun da bu faktörlerden etkilendiği görüşünü destekler.
Referanslar
1. Tachdjian MO: pediatric Orthopedics, Ed. 2, vol: 4, pp 2727-2817, Philadelphia, WB Saunders, 1990.
2. Rose GK, Welton EA, Marshall T: the diagnosis of flat foot in the child. J Bone Joint Surg, 67-B(1): 71-9, 1985.
3. Ünsaldı T: Optopedik Özürler. Cumhuryet Üniversitesi Yayınları, No:32, Sivas, 1990.
4. Rao UB, Joseph, B: The influence of footwear on the prevalence of flat foot. A survey of 1846 skeletally mature persons. J Bone Joint Surg, 77-B(2): 254-7, 1995.
5. Aktaş S, Balcı A, Aksoy E: Erzurum il merkezindeki tüm ilkokullarda 7-12 yaş grupları arasındaki çocuklarda görülen ayak deformiteleri. Atatürk Üniversitesi Tıp Bülteni, 4:319-24, 1978.
6. Ünsaldı T, Savaş N: İlkokul öğrencilerinde çeşitli konjenital malformasyonların görülme sıklığı. Acta Orthop Traum Turc, 18(4): 187-93,1983.