ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 9: Diz Sorunları
<< | Ýçindekiler |
>>
DEJENERATİF DİZ OSTEOARTRİTLERİNDE YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ UYGULAMALARIMIZ
Salih S. SÖZEN
Ank. Üniv. Tıp Fak. Ort. Trav. ABD. Uzm.
Mustafa ÖZDEMİR
Ank. Üniv. Tıp Fak. Ort. Trav. ABD. Araş Gör.
Hakan SELEK
Ank. Üniv. Tıp Fak. Ort. Trav. ABD. Araş Gör.
Cengiz YILMAZ
Ank. Üniv. Tıp Fak. Ort. Trav. ABD. Araş Gör.
Diz ekleminin osteoartriti kalça ve vertebradan sonra üçüncü sırada görülmesine rağmen, en çok rahatsızlık veren osteoartrittir. Hasta hareketleini çok kısıtlar ve sıklıkla istirahatte de ağrı olması nedeniyle daha az dayanabilir. Bu nedenle diz ekleminin osteoartriti diğer eklemlere göre daha çok önemlidir.(1 ). Biz bu çalışmamızda diz osteoartritlerinde total diz protezi ile yüksek tibial osteotomi endikasyonlarını belirlemeye çalıştık.
Materyal ve Metod
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalında Ocak 1987 ile Nisan 1994 yılları arasında 48 dejeneratif diz osteoartriti olgusunun 52 dizine lateralden kapanma kama osteotomili yüksek tibial osteotomi yapıldı. Dizlerden 31'i sağ ve 21'de sol taraftaydı. Olguların 43'ü bayan 5'i erkekti. Olguların en genci 25, en yaşlısı 72 yaşında olup, ortalama yaş 48.5 olarak bulundu. En uzun izleme süresi 9, en kısa takip süresi 2 yıl olmak üzere ortalama izleme süresi 5.5 yıldı. Olgularda ameliyat öncesi değerlendirilen yükleme grafilerinde en az deformitesi olan olgu 3° valgusta, en fazla deformitesi olan olgu 20° varusta olmak üzere ortalama deformite 8.5° varus deformitesi olarak bulundu. Olgular Ahlbak sınıflandırmasına göre değerlendirildiğinde 17'si evre I, 19'u evre II, 11'i evre III, 3'ü evre IV, 2'si ise evre V olarak bulundu. Ayrıca 6 olguda patellafemoral eklem tutulumu, 4 olguda ise her üç kompartman tutulumu mevcuttu. Olgulardan 19'una artroskopik lavaj ve debridman yapıldı. Ameliyat esnasında tespit için iki olguya plak, bir olguya vida, 49 olguya staple kullanılmıştır. Ameliyat sonrası tüm olgular alçıyla tespit edilmiş olup, ortalama 1,5 ay alçıda bırakılmıştır. Ameliyat sırasında en az 10 mm. en fazla 22 mm. olmak üzere ortalama 16 mm.'lik kama çıkarılmıştır.
Sonuçlar
Korreksiyon sonrası valgus açısı en az 7°, en fazla 12° olmak üzere ortalama valgus açısı 9.5° olarak bulunmuştur. Ameliyat sonrası 3 olguda derin doku enfeksiyonu gelişmiş, fakat bunların ikisiuygun antibiotik ve debridman tedavisi ile düzelmiştir. Plak kullanılan üçüncü olguda ise plak çıkartılıp eksternal fiksatör takılmak zorunda kalınmıştır. Ameliyat sonrası 2 olguda tam peroneal sinir paralizisi gelişmiş, bunlardan birisi ameliyat sonrası birinci yılda tamamen düzelmiş, diğerinde ise ameliyat sonrası dördüncü yılda halen devam etmektedir. Hasta peroneal sinirle ilgili bir girişimi kabul etmemiştir. 2 olguda tibia iç kondilde eklem içi kırık oluşmuş, fakat bunlarda eklem içinde patoloji oluşturmadan kaynamıştır. 1 olguda ise ameliyat sorası derin ven trombozu gelişmiş, ameliyat sonrası 1. yılda tam rekanilazasyon gözlenmiştir. Tek taraflı yapılan olgulardan biri ameliyat sonrası 12. ve 18. aylarda her iki dizine birden total diz protezine ihtiyaç göstermiştir. Hiçbir olguda psödoartroz ya da damar yaralanması görülmemiştir.
Tartışma
Biz bu çalışmamızda diz osteoartritinde total diz protezi ile yüksek tibial osteotomi endikasyonlarını ayırmaya çalıştık. Öncelikle yüksek tibial osteotomi uygulanacak olguların iyi bir seçimi ve bu ameliyata uygun olup olmadıklarına karar verilmesi gerekmektedir. Buna uygun olarak Ahlbak sınıflaması kullanılmakta ve yüksek tibial osteotomi yapılacak olgular buna göre değerlendirilmektedir. Çeşitli yayınlarda evre I ve II'deki olguların bu işlem için uygun oldukları ve diğer evrelerdeki olguların uygun olmadıkları belirtilmektedir(2,3,4,5).
Agletti ve arkadaşları evre I ve II'de yüklenme grafilerinde 10 varus deformitesinde instabilite ve subluksasyon yoksa yüksek tibial osteotomi ile iyi sonuç alınabilineceğini belirtmektedirler(6). Holden ve arkadaşları yüksek tibial osteotominin 50 yaş altı, aktif, unikompartmantal ve osteoartritin erken dönemindeki olgular için uygun olduğunu belirtmektedirler(7).
Patellofemoral artritin belirtisi olan, merdiven çıkarken diz ağrısı olan durumlarda, ligament laksitesinde ve 10°-15° varus deformitesinde de yüksek tübal osteotomi yapılmamalıdır. İyi bir fiksasyon, kapanma kama osteotomisi ve tibianın deplase edilmemesi korreksiyon kaybını önler. Insall 10°-15° arası genu varumu olanlarda busluksasyon yoksa yüksek tibial osteotomi yapılabileceğini, 15° den fazla olanlarda ise kontraendike olduğunu belirtmektedir(8,9).
Pek çok yazar Ahlbak sınıflamasına göre evre I ve lı olgularının yüksek tibial osteotomi için uygun olduğunu belirtmektedir. Ancak biz olgularımızda sadece medial tibiofemoral kompartmanın tutulduğu ve patellofemoral kompartmanın intakt olduğu evre III olgularında bu girişimden oldukça yarar gördüğü sonucuna vardık. Bu nedenle yüksek tibial osteotomi seçilmiş evre III olgularda da güvenle kullanılacak bir yöntemdir.
Biz olgularımızda ameliyat sonrası ortalama korreksiyon kaybını yıllık 1.04° olarak bulduk. Bu sonuca göre kişinin yaşamını bağımsız idare edecek minimum diz valgus açısını 4° valgus olarak kabul ettiğimizde yüksek tibial osteotomi sonrası diz 10°-12° valgusa getirilirse, bu sonuca göre kişinin 6-8 yıl problemsiz yaşayabileceğini sayabiliriz.
Sonuç olarak yüksek tübal osteotomi erken dejeneratif diz osteoartritinin tedavisinde klasik ve yüz güldürücü bir ameliyat olma özelliğini korumasından öte kolay kolay vazgeçilemeyecek bir yöntemdir (Şekil 1
, Åžekil 2
).
Referanslar
1. Moskowitz, Howell, Goldberg, et al: Osteoarthritis; diagnosis and medicaVsurgical management, 2nd ed., W.B. Saunders Co., Philedelphia, 1992.
2. Harding M.L., A fresh appraisal of tibial osteotomy for osteoarthritis of the knee. Clin. Orthop. And Rel. Res. 114; 223-25, 1976.
3. Harris W.R., Kostuik J.P.: High übial osteotomy for osteoarthritis of the knee. J. bone Joint Surg. Vol 52A, 2: 330-6, 1970.
4. Ivarsson I., Myrnerts R., Gillquist J.: High tibial osteotomy for medal osteoarthritis of the knee. J. Bone. Joint Surg. Vol 728, 2: 23844, 1990.
5. Myrners R.: Optimal correction in high tibial osteotomy for varus deformity. Acta. Orthop. Scan. 51: 689-694, 1980.
6. Aglietti P., Rinonapoli E., Stringa G., Taviani A.: Tibial osteotomy for the varus osteoarthritic knee. Clin. Orthop. and Rel. Res. 176; 239-51, 1983.
7. Holden D.L., James S.L., Larson L.R., Slocum D.B.: Proximal tibial osteotomy in patients who are fifty years old or less. J Bone Joint Surg. Vol 70A. 7: 977-81, 1988.
8. Kettelkamp D.B., Leach R.E., Nasca R.: Pitfalls of proximal tibial osteotomy. Clin. Orthop. And Rel. Res. 1 O6; 232-41, 1975.
9. Insall J., Shoji H.- Mayer V., High tibal osteotomy; A five year evaluation. J Bone Joint Surg. Vol 56A. 7: 1397-405, 1974.