XV. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 10: AYAK BİLEĞİ VE AYAK SORUNLARI

    << | Ýçindekiler | >>

    KALKANEUS KIRIKLARINDA KONSERVATİF TEDAVİ SONUÇLARIMIZ


    Salih FIRAT
    SSK Tepecik EÄŸitim Hastanesi 1. Ortop. Trav. KI. Uzman Dr.

    Levent KARAPINAR
    SSK Tepecik Eğitim Hastanesi 1. Ortop. Trav. KI. Asistanı

    M. Rıfkı US
    SSK Tepecik EÄŸitim Hastanesi 1. Ortop. Trav. KI. Åžefi.

    Murat BAÅž
    SSK Tepecik EÄŸitim Hastanesi 1. Ortop. Trav. KI. Åžefi.

    Kalkaneus vücut ağırlığını ve ayak uzunlamasına kavsinin oluşumuna yardım eden en büyük ayak kemiğidir. Tüm ayak kemikleri kırıklarının hemen hemen yarısı, değişik serilerde de tüm vücut kemik kırıklarının yaklaşık %1-2'si kalkaneusta olmaktadır. Kalkaneus kırıkları sıklıkla, yüksekten düşme sonucu oluşmaktadır ve özellikle çalışan erkek işçilerde görülür, iş verimliliğini azaltır ve işten uzun süre uzak kalmadan dolayı sosyo-ekonomik yönden sorun yaratırlar.

    Gereç ve Yöntem

    SSK Tepecik Eğitim Hastanesi 1. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'ne Eylül 1992 ve Mart 1996 tarihleri arasında başvuran 65 hastanın 76 kalkaneus kırığı değerlendirildi. Olgularımızın 1996 Haziran ayı sonuna kadar olan sonuçları toplanarak değerlendirilmeye alındı. En kısa izleme süresi 4 ay, en uzun takip süresi ise 45 ay olmak üzere ortalama izleme süresi 18 ay olarak bulunmuştur.

    Olgularımızın 9'u (%13.85) bayan, 56'sı (%86.15) ise erkektir. En küçük hastamız 15 ve en büyük hastamız ise 82 yaşındadır. Ortalama yaş 41.38 olarak bulunmuştur. Olgularımızın 11'i (%16,92) bilateral, 54'ü (%83.08) ise tek taraflıdır. 34'ü sağ, 42'si sol taraflıdır. 46 olguya ait 56 (%73.68) kırık intra-artiküler, 19 olguya ait 20 (%26.32) kırık ise ekstra-artikülerdir. Serimizde hiç açık kırık yoktur.

    Hastaların 20 (%30.77)'sında ek yaralanma görüldü. Bu ek yaralanmaların 1 1'i (%16.92) alt ekstremite (8'i aynı taraf), 5'i (%7.69) tıst ekstremite (3'ü aynı taraf) ve 2'sinde (%3.07) ise pubis kollarında ve 2'sinde (%3.07) de lomber vertebra kırıkları saptandı.

    Kırıklar, kalkaneusun yan, aksiyel ve ön-arka radyografileri çekilerek sınıflandırıldı. Böhler açısı ise sağlam taraf yan radyografisi çekilerek değerlendirildi. Çok parçalı kırıkların tanımlanmasında bilgisayarlı tomografiden yararlanıldı.

    Eklem dışı kırıklar Rowe sınıflandırmasına göre tanımlandı. Tip 1 A 1 2, Tip 1 C 2 ve Tip 3 7 tane idi. Tip 1 A kırıkların 6'sı, Tip 1 C ve Tip 3 kırıklarının 5'i alçı; Tip 1 A kırkların 6'sı ve 1 Tip 1 C kırık kompresif bandaj+aktif egzersiz ve 1 Tip 3 kırık ise Hermann yöntemi ile kapalı redüksiyon + alçı ile tedavi edildi.

    Eklem içi kırıklar modifiye EssexLopresti sınıflandırması ile tanımlandı. Kaymamış (Non-deplase) 5, dil tipi 20, eklem depresyon iti 23, parçalı kırık 7 tane idi. Non-deplase (kaymamış) kırıkların 5'i, dil tipi kırıkların 11'i, eklem depresyon tipi kırıkların tamamı ve parçalı kırıkların 4'ü alçı; dil tipi kırıkların 8'i ve parçalı kırıkların 3'ü Essex-Lopresti tekniği ile tedavi edildi.

    Tedavi sonuçlarımız Maryland ayak skoruna göre değerlendirildi. Ekstraartiküler kırıkların 16'sı (%76) çok iyi, 5'i (%24) iyi, intraartiküler kırıkların 12'si (%22) çok iyi, 20'si (%36.5) iyi, 15'i (%27) orta ve 8'i (%14.5) kötü; tümü değerlendirildiğinde ise %70 başarılı sonuç alındı.

    Tartışma

    Ekstraartiküler kırıklarının konservatif tedavisi kabul edilebilir sonuçlar ortaya koymuştur. Bazı özel durumlar hariç, kapalı yöntemler ekstraartiküler kırıkların evrensel tedavisi olarak kabul görmüştür.

    Çok kaymış eklem içi (intraartiküler) kırıkların tedavisi hala tartışmalıdır. Çünkü çok değişik sonuçlar ortaya konmuştur. Birçok cerrah tedavi öncesi Gissane ve Böhler açılarına bakarak karar verir. Ancak Maxifield ve arkadaşları, açık redüksyon ile tedavi ettikleri hastalarındaki fonksiyonel sonuçların, radyografide görülen kırık anatomisi ile uyumlu olmadığını görmüşler. Böhler ve Gissane açılarının prognostik değeri yoktur. Bizim serimizde de Böhler açısındaki kaybın sonuç üzerine anlamlı bir etkisi olmadığı görülmüştür.

    Bizim çalışmamızda sonuçlarımız değerlendirildiğinde, diğer konservatif ve cerrahi tedavi sonuçları ile karşılaştırıldığında aralarında anlamlı bir fark bulunmadığı görülmektedir.

    Sonuç

    Ekstraartiküler ve kaymamış intra-artiküler kalkaneus kırıklarının konservatif tedavisi başarılıdır. Dil tipi kırıklarda aşırı parçalanma yoksa Essex-Lopresti tekniği yeterlidir, parçalı dil tipi kırıklarda ise cerrahi; eklem depresyon tipi kırıklarda posterior faset eklemi parçalanmamışsa konservatif, parçalanmışsa açık redüksiyon yapmak uygun olacaktır.

    Referanslar

    1. Ege R.: Travmatoloji (Kırıklar-Eklem yaralanmaları), Cilt 3: 3085-3114. Kadıoğlu Matbaası, Ankara, 1989.

    2. Kenwright, J.: Fractures of the Calcaneum. J.B.J.S. (Br); 758: 176-7, 1993.

    3. Leung K.S.; Yuen K.M.; Chan WS.: Operative Treatment of Displaced intraarticular Fractures of the Calcaneum, J.B.J.S. (Br): 758: 196-201, 1993.

    4. Paley D.; Hall H.: Calcaneal fractures Contreversies. Nordı Am., Vol 20 No 4: 665-7, 1989.

    5. Paley D.; Hall H.: Inta-articular Fractures of Calcaneus. J.B.J.S. 75A: 342-54, 1993.

    6. Pozo J.L.; Kiwan E.O'G.; Jackson A.M.: The Long-Term results of Conservative management of Severly Displaced Fractures of the Calcaneus. J.B.J.S. 668: 386-90, 1984.