XV. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 11: ARTROPLASTİ

    << | Ýçindekiler | >>

    TRİKOMPARTMANTAL SEMENTLİ TOTAL DİZ ARTROPLASTİ UYGULAMALARI


    A. BAKTIR
    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD.

    Åž. KABAK
    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD.

    M.HALICI
    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD.

    H.ARASI
    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD.

    Total diz artroplastisi dizin ileri derecede osteoartrit, romatoid artrit gibi etyolojik nedenlere bağlı diz eklemi patolojilerinin tedavisinde tercih edilen bir yöntem olup bu şekilde hastaların eklem protezlerinin sonuçları oldukça cesaret vericidir(6,8).

    Çalışmamızın amacı en az iki yıllık takibi olan sementli total diz protezi uygulamalarını sonuçlarını değerlendirmektir.

    Materyal ve Metod

    Eylül 1989 - Eylül 1994 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı'nda total diz protezi uygulanan ve yeterli takibi yapılan 31 hastanın 34 dizi bu çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm hastalarda her üç komponent de değiştirilmiş, tamamında posterior krusiate ligament korunmuş ve non-constrained veya semiconstrained tibial komponent kullanılmıştır. Patellar komponent polietilen olup metal back kullanılmamıştır. Hastaların 23'ü bayan 8'i erkekti. Ortalama yaşları 54.8 yıl olan (35-79) olguların 28'i dejeneratif osteoartrit, 2'si romatoid artrit, 1'ise hemofilik artropati olup ortalama izleme süresi 3 yıl 8 ay idi. (2-7 yıl)

    Diz ağrısı hareket kısıtlığı yakınması ile polikliniğimize başvurun hastalar klinik ve radyolojik değerlendirmeye tabi tutuldu. Çekilen orto-röntgenografilerde femur anatomik ve mekanik eksenleri arasındaki açı saptanarak şablonla uygun protez boyları belirlenip ameliyattan 24 saat önce ve 0.5 saat öncesinde antibiyotik proflaksisi uygulanmış, bir gece öncesinden tromboemboli proflaksisine başlanmış ve bu proflaksiye bir hafta devam edilmiştir.

    Ameliyat esnasında pnomotik turnike kullanılmış olup ameliyat sonu her hastaya hemovak dren ve Jones bandajı uygulandı. Ameliyat sonrası 1 . günde Kuadriseps izometrik egzersizlerine başlatıldı. 2. günde hemovak dren çeklidikten sonra 3. günde Continue Passive Motion (CPM) ile 30 dereceden başlayara pasif hareketlere geçildi. CPM hergün hastaların tolere edebileceği kadar 5-10 derece artırılarak 90 dereceye çıkartıldı. Ameliyat sonrası 3 veya 4. günlerde hastalar koltuk değneği ile ayağa kaldırılıp kısmi ağırlık vermesine izin verildi. Diz fleksiyonu ortalama 90-100 derece olduğunda ameliyat sonrası ortalama 7. günde hastalar taburcu edildi. Ameliyat sonrası 1.5,3,6,12. aylar ve sonra yıllık kontrollerine hastaların takipleri yapıldı. Her kontrolde olguların fizik muayeneleri yapılıp ayakta standart ön arka ve 30 derece fleksionda yan grafileri ve patella tanjansiel grafileri çekilerek kontrol edildi.

    Ameliyat öncesi ve son kontrolde olguların klinik ve radyolojik değerlendirmesinde Diz Topluluğu tarafından önerilen kriterler kullanıldı(4,5). Bu yöntemle yapılan klinik değerlendirmede diz ve fonksiyon skorları ayrı ayrı incelenmekte, fonksiyon skorunun diz skoru üzerinde olumsuz etkileri ortadan kaldırılmaktadır. Diz ve fonksiyon skoru için 85-100 puan çok iyi, 70-84 puan iyi, 60-69 puan orta, 59 puan ve aşağısı kötü olarak gruplandırılmaktadır.

    Radyolojik değerlendirilmede dizin uyumu (aligment, komponentlerin pozisyonu, protez-çimento-kemik yüzeylerde radyolusent hatların bulunup bulunmaması, komponentlerin migrasyonu değerlendirildi. 5 mm. ve üzeri gevşeme lehine yorumlanırken 4 mm. ve altı anlamsız olarak değerlendirildi(4).

    Bulgular

    Diz topluluğunun değerlendirme kriterlerine göre olguların ameliyat öncesi ortalama diz skoru 40.5 puan (10-60), fonksiyonel skor ortalama 48.7 puan (19-60) puan idi. Son kontrolde ortalama diz skoru 83.2 puan (70-100), fonksiyonel skor ortalama 88.3 puan (80-100) idi. Ameliyat öncesi dönemde ortalama hareket açıklığı ortalama 90.5 derece (20°-110°) iken son kontrolde bu oran ortalama 109.2° ye ulaşmıştır (95°-125°).

    Olguların radyolojik değerlendirmesinde ameliyat öncesi ortalama diz varus açısı 10 derece (7-20°), valgus açısı 12 derece (10°-22°) idi. Son kontrolde ise ortalama valgus açısı derece (0-10°) idi. Son kontrolde ön arka grafilerde femoral konponentin alfa açısı 98.2 derece (92°-100°) tibial komponentin beta açısı ortalama 88.7 (82°-95°) derece, gama açısı ortalama 89.3(82°-96°) derece, delta açısı ise ortalama 88.6 derece (79°-94°) idi.

    Olguların birine ameliyattan sonraki ikinci yılında geç dönem enfeksiyondan dolayı revizyon uygulandı. Olguların ikisinde ameliyattan sonraki 6. haftada yetersiz hareket genişliği nedeni ile manipulasyon yapıldı. Sekiz olguda ön-arka grafide tibial komponentin 1. ve 2. zonlarında, yan grafide 2. zonda 3 mm. lik radyolusent alan görüldü. Olguların hiçbirinde klinik ve radyolojik gevşeme bulgusuna rastlanmadı. Sonuç olarak Diz Topluluğu değerlendirme kriterlerin e göre olguların 25'i çok iyi (%74.2) 6'sı iyi (%18.6) 2'si orta (%5.8) 1'i ise kötü (%1.4) olarak tespit edildi (Şekil 1 ).

    Tartışma

    Cerrahi tekniklerdeki gelişme, biomateryellerin mekanik özelliklerindeki ilerlemeler total diz protezlerinin sonuçlarının her geçen gün daha yüz güldürücü olduğu düşüncesini doğurmakta, 10 yıllık takiplerde komponent gevşeme oranının %5'in altında olduğu bildirilmektedir(6,10). Çimentolu uygulamaların başarılı sonuçlarından dolayı olgularımızın tümünde çimentolu fiksasyon yöntemini tercih ettik. Özellikle trikompartmantal total diz protezi uygulamalarında polyetilen sementli patella kullanımı ile, patellanın değiştirilmediği olgular arasında yapılan karşılaştırılmalı çalışmaların uzun süreli takiplerinde önemli bir fark saptanamamamış olup, metal bacaklı patellar komponentleriyle ilgili olarak başarısız sonuçlar bildirilmektedir(9,10). Yapılan çalışmalarda ameliyattan sonraki bir aydan itibaren diz ekleminin hareket genişliğinin her geçen gün daha da artış gösterdiği belirtilmektedir(2,3,7). Çalışmamızda diz hareket genişliğinin oldukça ileri düzeylerde olmasının takip süresinin uzunluğu ile bağlantılı olabileceği düşüncesindeyiz. Her ne kadar arka çapraz bağın korunması veya korunmamasını gerektiren tasarımlar arasında fark bulunmadığı belirtilse de uygulamalarımızın arka çapraz bağı tamamında koruduk(1,3,9).

    Sonuç olarak total diz protezi uygulamalarının deneyimli ellerde hastaların ağrı ve fonksiyonel kısıtlamalarını giderek daha iyi bir yaşam standardı sağlayabileceği ve getireceği düşüncesindeyiz (Şekil 2 ).

    Referanslar

    1. Abraham W, Buchnan JR, Daubert H et all.: Scholud be patella resurfaced in total knee arthroplasty. Clin. Orthop. Rel. Resch. 236; 128-134, 1988.

    2. Colwell CW, Morris BA.: Teh influence of CPM on the results of total knee arthroplasty. Clin. Orthop. 276; 225, 1992.

    3. Çakmak M.: Total diz protezi erken sonuçları. XI. Milli Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı, 5:218, 1990.

    4. Ewald F.C.: The Knee Society Total Knee Arthroplasty Reoentgenongraphic Evaluation and Scoring System. Clin. orthop. 248; 9-12, 1989.

    5. Insall J.N., Dorr L.D., Scott W.N.: Rationale of The Knee Society clinical rating system Cilin Orthop. 248; 13-14, 1989.

    6. Knutson K, Lewold S, Robertsson O et All.: The Swedish Knee Arthroplasty register. a nation wide study of 30.003 knees 19761992. Acta Orthop. Scand.: 64(4); 375-386, 1994.

    7. Kristensen O, Nafei A, Anderson PK et all.: Long term results of total condylar knee arthroplasty in rheumatoid arthrisit. JBJS 74-B; 803-806,1992.

    8. Ranawatt CS, Flynn WF, Saddler S et all.; Long term results of the total condylar knee ardıtoplasty. Clin. Orthop. 286; 94-102, 1993.

    9. Ritter M, Worland R, Saliski J et all.: Flat on flat non-constrained compression molded polyethylen total knee replacement. Clin. orthop. 321 ; 79-85, 1995.

    10. Roraback C.H., Bourne R.B., Nott L.: The Miller-Galent Knee Prosthesis for the treatment of osteoarthrosis. J. Bone Joint Surg. 75-A; 402-408, 1993.