XV. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    KONFERANSLAR

    << | Ýçindekiler | >>

    SPOR TRAVMATOLOJİSİ VE KAPSAMI


    Prof. Dr. Mahmut Nedim DORAL

    Dünyada spor, M.Ö. 1000'li yıllardan günümüze kadar olan süreç içinde güncelliğini korumuş, konusundaki özelliklerin bilimsel olarak araştırılmasına ve geliştirilmesine ortam sağlamıştır. Hint ve Çin kültürlerinde sporcu sağlığının önemli bir yeri olduğu yayınlarda dikkat çekmektedir. İlk olimpiyatların yapıldığı tarih M.Ö. 776'ya rastlamaktadır. Başarılı atletlerin, bugünkü gibi ödüllendirildiği ve çalıştırıcılarının sporcu sağlığı. konusunda uzman oldukları kitaplardan anlaşılmaktadır.

    Yabancı literatürde Avicenna adıyla anılan ibni Sina'nın, masaj, rehabilitasyon ve sıcak suda aktif hareket prensipleri konularında çalışmalar yapmış olduğu görülmektedir.

    Dr. E. Nichols 1905 yılında "futbolcularda görülen spor yaralanmaları" başlıklı yayınını "National Collegiate Athletic Association" adı altında bir komitenin kurulmasına neden olmuştur(8). Bu dönemden sonra spor travmatolojisi gelişmeler göstermiş ve günümüz travma kavramında ayrı bir yer almıştır.

    Spor sırasında oluşan travmalar, genelde iskelet sisteminde, kemik, yumuşak doku ve iç organları içermektedir. Bunlar, direkt veya endirekt mekanizmalarla meydana gelmekte ve değişik spor türlerini kapsamaktadır. Sportif hayatta, cinsiyet, antropolojik oluşum ve yaş gurubu önemli özellikler taşımaktadır. "Kadın, erkek" "çocukluk çağı, orta ve ileri yaş" guruplarında uygulanan spor çeşitleri farklılıklar göstermekte ve bu nedenle değişik yaralanma şekilleriyle ortaya çıkmaktadır. Özellikle çocuk sporcularda görülen sorunlar, ana başlık altında pediatrik spor travmatolojisi şeklinde alt gurup oluşturmaktadır(4).

    Bu arada özürlülerde "spor" önemli bir uygulama alanı bulmuş olup değişik travma şekilleriyle karşımıza çıkmaktadır. Her branşta olimpik yarışlar olduğu gibi, özürlüler olimpiyatlarda spor travmatolojisindeki gelişmelere önemli katkılarda bulunmaktadır.

    Müsabaka sporları ve zevk için yapılan sporlar arasında dikkatin yönlendirilmesi bakımından önemli farklar vardır. Müsabakalar sırasında oluşan hırs birikimi travmanın enerjisiyle doğru orantıdadır. Bu sırada meydana gelen yaralanmalar genelde dikkatin kontrol dışı kalmasından oluşmaktadır. Sporcuların eğitimlerine otokontrol ve konsantrasyon ilkelerinin iyi bir şekilde anlatılmasının önemi çok büyüktür.

    Sporcu sağlığında, koruyucu hekimlik ve tedavi edici gurup farklı düzeylerde, ancak birbirleriyle bağlantılı olarak görev yapmak zorundadır. Spor travmatolojisi, bu konumda multidisipliner çalışarak, sportif hareket sırasında oluşan yaralanmanın tedavisinde hangi disiplinin konuya hakim olacağını belirlemek görevini üstlenmiştir.

    Amerika Birleşik Devletlerinde bu konu "American Board of Medical Specialties" (ABMS) şemsiyesi altında değerlendirilmektedir. ABMS, 39 uzmanlık dalını ve 72 uzmalık alt gurubunu kontrol etmekte ve kredilendirmektedir. Spor travmatolojisi, ABD'de "American Orthopedic Society for Sports Medicine" içinde yer almakta, uluslararası kurs, kongre ve araştırmalara olanak hazırlamaktadır(3).

    Avrupa'da ise, 1993 yılında kurulan "European Federation of Orthopaedic National Association for Sports Traumatology" (E.F.O.S.T) grubu konuya farklı bir yönden bakarak, tüm ulusal düzeydeki Spor Travmatolojisi derneklerini birleştirmek amacını gütmüş ve ulusal ortopedi derneklerine bağlı olan çalışma sistemini ortaya koymuştur.

    Avusturya, Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, Portekiz, İsveç, Belçika, Bulgaristan, Yunanistan, Polonya ile birlikte Türkiye bu federasyonda 1994 yılından beri ulusal ortopedi derneğimizin bir şubesi olan "Ortopedide Spor Travmatolojisi Gurubu" adı altında aktif üye konumunda yer almaktadır(6).

    Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği 1987 yılından beri çalışmalarını, 1981 yılında kurulan ESKA (European Society of Knee Surgery and Arthroscopy) ile paralel götürmeye başlamış, daha sonra 1992 yılıda bu dernek ESSKA (European Society of Sports Traumatology Knee Surgery and Arthroscopy) adını almış ve halen çalışmalarına bu isim altında devam etmektedir.

    ESSKA ve EFOST, Barcelona'da yapılan EFORT 97 kongresinde "Specialty Day"i bir gün olarak kullanarak ileriye yönelik ortaklık adımlarını atmışlardır. Bu iki ayrı guruptan, ESSKA bir dernek, EFOST ise 14 Avrupa ülkesini içeren bir federasyon olarak çalışmalarına devam etmektedirler. Alınan son kararlara göre, spor travmatolojisi konusu bu iki oluşum tarafından uluslararası platformda beraber ele alınacak ve ortak kongreler düzenlenecektir.

    Spor travmatolojisinin epidemiyolojik ve sosyoekonomik yönleri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Sportif aktivite sırasında görülen yumuşak doku yaralanmaları daha çok kontak sporları içermektedir. Örneğin, Avusturalya'dan yapılan yayınlarda "whiplash injuries" önemli bir referans unsuru olmaktadır. Haliyle bu tür yaralanmaların sportif aktivite şekli, düzeyi ve yaralanma şekli ile ilgili olduğu kolaylıkla görülmektedir.

    İngiltere'den yapılan çalışmalarda, tenisçi dirseğinin spor travmatolojisinde tüm populasyonun %1-3'ünü oluşturduğu ve bu oranın genelde 40-60 yaşlar arasında görüldüğü dikkat çekmektedir. Tenisçi dirseği nedenleri arasında, yaklaşık 30'a yakın literatür örneği vardır. Aktif tenis oynayanların %40-50'sinde bu sorun görülmekte, ancak dikkat çeken önemli nokta, profesyonel tenisçilerde bu oranın %5'e kadar düşmesidir.

    Bilinçli yapılan sprotif aktivitede sağlık yönünden yapılabilecek yersiz harcamalar her zaman kontrol altında tutulabilmekte, bu da sosyoekonomik düzeyi korumaktadır. Spor travmatolojisinde eğitim, koruyucu ve tedavi edici hekimliğin bir parçası olarak kendini belli etmektedir. Hangi tür spor, hangi ülkeden daha çok uygulanıyorsa, konunun araştırma, geliştirme, koruyucu ve tedavi edici yönleri o yönde ilerlemekte ve uluslararası ilişkilerde kaynak teşkil etmektedir.

    Merkezleşme görüşü bugün dünyada yürürlükte olan sistemdir, ülkemizin de spor travmatolojisi merkezlerine ihtiyacı vardır. Örneğin, Almanya'da, spor travmatolojisi konusunda rugby en çok travma nedeni olarak istatistiklerde yer almaktadır. Onu basketbol (9. 2), voleybol (3.1 ), squash (2.9), buz hokeyi (1.9), judo-karate (1.7), futbol (1.5), dağ kayağı (1.2) ve atletizm (1.1) izlemektedir (Segesser, EFORT Instructional Course Lectures 1997).

    Unutmayalım ki, Almanya spor travmatoloji merkezlerinin en çok bulunduğu ülkelerin başında gelmektedir. Konuya sosyoekonomik yönden baktığımızda; dünyada, spor yaralanmalarının tedavisindeki harcama alanları, sistem ve organizasyonla ilgili olarak belirlenmekte ve istatistiksel verilere göre her yıl yeni stratejilerin oluşturulması sağlanmaktadır.

    İsviçre'de, 1990-1993 yılları arasında yapılan bir araştırma sonuçlarına göre, spor yaralanmalarının trafik kazalarından üç kez daha çok görülmekte olduğu yayınlanmıştır. Bu konuda yapılan harcamaların her yıl arttığını düşünecek olursak, alınması lazım gelen önlemler kısa sürede belirlenmeli, stnadardize edilmeli ve uluslararası bağlantılı bir şekilde uygulanmalıdır.

    Ülkemizde, konunun bilimsel olarak araştırılması ve bir bilim dalı olarak ileriye yönelik geliştirme olanaklarının sağlanması gerekmektedir. Burada, üniversite ve derneklere önemli görevler düşmektedir. Bu anlayış çerçevesinde Spor Travmatolojisi "Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı" bünyesinde bir alt gurup olarak işlev görmeli ve Genel Cerrahi, Beyin Cerrahisi, Üroloji, Fizik Tedavi, Fizyoterapi gibi ana guruplar, İç Hastalıkları, Pediatri, Spor Hekimliği, Aile Hekimliği gibi alt guruplarıyla bağlantılı olarak çalışmalıdır. Spor yaralanmalarında, en çok yumuşak doku sorunları görülür. Yumuşak doku, deri, deri altı, kas, fasya, tendon, bağ, kıkırdak dokularını içermektedir. Oluşabilecek yumuşak doku zedelenmesinde etkin olan faktörleri şu şekilde şematize edebiliriz: Tablo 1

    En çok sportif travmaya maruz kalan dokular şunlardır:

    BaÄŸlar %38.4

    Kas dokusu %13.8

    Tendonlar %18.9

    Kıkırdak dokusu %6.8

    Kemik dokusu %7.2

    Bursalar %6.5

    DiÄŸerleri %8.3 (7).

    Spor sırasında travmaya uğrayan bölgeler sırasıyla şunlardır:

    Diz eklemi %32.9

    Ayak bileÄŸi %16.3

    Kalça ve kasık bölgesi %6.0

    Omuz eklemi %6.1

    Ayak %4.7

    Uyluk bölgesi %4.8

    Vertebra %4.85

    Dirsek eklemi %3.9

    El bileÄŸi-el %3.2

    DiÄŸerleri %10.4 (2,7)

    Spor travmatolojisinde bilimsel gelişmeler için gerekli araştırma ve uygulama alanlarını kısaca şu şekilde özetleyebiliriz.

    Biomekanik, immünohistokimyasal çalışmalar, uluslararası standardizasyona uygun muayene şekilleri ve skorlama sistemleri, laboratuvar bulguları, fonksiyonel dinamik görüntülüme teknikleri; hareket halinde ultrasonografi, BT, MRG (5).

    Teknik çalışmalarda ise, yürüme analizleri, kasların fonksiyonel güçlerinin belirlenmesi, kompartman basıncının pratikte değerlendirilmesi için kolay tekniklerin araştırılması gibi metodlar uygulama alanına sokulmalıdır.

    Spor travmatolojisinde ameliyat endikasyonları mutlak ve relatif olarak ikiye ayrılmaktadır. Anatomik fonksiyonun kompanse edilemediği bağ ve diğer yumuşak doku lezyonlarında cerrahi yaklaşım, özellikle profesyonel sporcularda vazgeçilemeyecek girişimlerdir. Konservatif tedavi metodları ilk olarak düşünülmesi gereken görüş olmalıdır(1).

    Endoskopik yaklaşımlar ve propriyoseptif rehabilitasyon, sporcularda erken spora dönüşün iskeletini oluşturmaktadır.

    Gelecekte, spor travmatolojisi konsepti, mültidisipliner bir sistem içinde bütünleşecek ve her yaş gurubu sporcularına çok yönlü tam bir sağlık hizmeti vermek için daha da gelişecektir.

    Referanslar

    1. Doral M N, Leblebicioğlu G, Atay AO, Aksoy C, Göğüs T. Conservative treatment of anterior cruciate ligament ruptures in patients with repaired meniscal lesions: early clinical and second-look arthroscopy results. Sports Exercise and Injury Vol. 2, 2, 1996.

    2. Letho MUK, Jarvinen M, Suominen. Chronic Achilles peritendinitis and retrocalcanear bursitis. Knee Surg, Sports Traumatol, Arthroscopy Vol. 2, 3, 1994.

    3. Lombardo AJ, Wilkerson LA. EditorialClinical Sports Medicine Training and ccre ditation: The United States Experience. Clin J Sport Med Vol. 6, 2, 1996.

    4. Mafulli N. Editorial - Children in sport: toward the year 2000. Sports Exercice and Injury Vol. 23, 1996.

    5. Manzotti A, Confalonieri N, Rossi S. Arthroscopic evaluation of a new CT technique in th ediagnosis of the meniscal lesions of the knee. J. Sports traumatol. rel. res. Vol. 17, 3, 1995.

    6. Paessler HH. Report of the Third General Assembly of EFOST, 11 May 1996, Budapest. Sports Execice and Injury Vol. 3, 1, 1997.

    7. Segesser B. Modern trends in the management of sports trauma. European Instructional Course Lectures. EFORT Vol. 2, 1997.

    8. Snook GA. The history of sports fnedicne. Part I. Am J Sports Med Vol. 12, 4, 1984.