XV. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 13: Genel Ortopedi Travmatoloji

    << | Ýçindekiler | >>

    POLİOMİYELİT SEKELİ 644 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ


    Mehmet ÖZAL
    Ankara Numune Hastanesi 1 . Ortopedi ve Travm. KliniÄŸi

    Fuad ÖKEN
    Ankara Numune Hastanesi 1 . Ortopedi ve Travm. KliniÄŸi

    Ahmet ASLAN
    Ankara Numune Hastanesi 1 . Ortopedi ve Travm. KliniÄŸi

    Poliomiyelit medulla spinalisin ön boynuz hücrelerini ve beyin sapındaki bazı motor hücreleri tutan viral bir enfeksiyondur. Bu hücrelerin nekrozu sonucu, innerve ettikleri kaslarda flask paralizilerle seyreder. Flask paralizi ile etkilenen kasların sayısı ve paralizinin şiddeti değişkendir(2,8,9).

    Poliomiyelit çocukluk çağında geçirilmiş bir enfeksiyon hastalığı olmasına rağmen bıraktığı sekellerle kişinin tüm yaşamı boyunca sosyal ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır(1 ).

    Poliomiyelit Kuzey Amerika ve Avrupa'da artık çok az rastlanan bir hastalık olmasına rağmen, ülkemizde giderek çok azalmasına rağmen halen bir sorun olmaya olduğu unutulmamalıdır(2,4).

    Hastalığın başlangıcından itibaren 2 yıl geçtikten sonra kalan felçler ömür boyu devam eder. Kaslar asimetrik olarak tutulduğundan sinerjik ve antagonist kaslar arasındaki denge bozulur ve deformiteler gelişir(9,10).

    Bu dönemden sonra başvuran hastalarda tedavi, bir plan dahilinde yapılmalı, amaç kişiyi en az cihaz ya da destekle yaşamını sürdüren az özürlü bir birey haline getirmek olmalıdır(2,8,9).

    Bu çalışmada 644 poliomiyelit sekelli olgu retrospektif olarak değerlendirilerek, en çok görülen deformiteler, bunlara uygulanan cerrahi tedavi yöntemleri ve bu yöntemlerin etkinlikleri incelenmiştir.

    Materyal Metod

    Ocak 1985-Kasım 1995 tarihleri arasında Ankara Numune Hastanesi 1. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde, 644 poliomiyelit sekelli hasta yatırılarak tedavi edilmiştir. Tüm olgular hastaneye yattığında Klinik Şefi Orhan GİRGİN tarafından geliştirilen Poliomiyelit Sekelli Hasta Bilgi Çizelgesi ve Takip Formu'na kaydedilmiştir.

    Olgularımızın 327"si erkek, 317'si bayandı. En küçük yaş 3, en büyük yaş 33 olup ortalama yaş 16,9'du.310 olguda sol, 256 olguda sağ ve 78 olguda bilateral tutulum vardı. Hastalığa yakalanma yaşı en küçük 4 ay, en büyük 6 yaştı (Tablo 1 , Tablo 2 ).

    Olgularımızın büyük çoğunluğunda 2 veya daha fazla eklemde deformite mevcuttu. Hastalarımızın 151'inde kalça deformitesi mevcuttu. Bu deformiteler: 107 hastada fleksiyon, abduksiyon ve/veya dış rotasyon deformitesi; 32 hastada paralitik kalça çıkığı; 11 hastada sarsak kalça. Kalça deformitelerini düzeltmek için 139 ameliyat yapıldı. 107 hastaya Champbell, 25 hastaya Shelf ve 7 hastaya osteotomi uygulandı.

    413 hastanın dizinde deformite mevcuttu. 330 hastada fleksiyon ve/veya valgus deformitesi; 74 hastada genu rekurvatum ve 9 hastada sarsak diz vardı. Diz deformitelerini düzeltmek için 245 diz 272 femur suprakondiler düzeltici osteotomi yapıldı. 27 dizde deformite 45 derece veya üzerinde olduğundan 2 seanslı düzeltme yapıldı 85 hastaya Yount, 9 hastaya diz artrodezi ve 7 hastaya da Schwartzman ameliyatı uygulandı. Ayrıca kuadriseps paralizisi olan 82 dize rekurvasyon osteotomisi uygulandı.

    357 hastanın ayağında deformite vardı. Ekin ve valgus en çok karşılaştığımız deformitelerdi. 23 hastada pes ekinus, 119 hastada ekino-varus, 162 hastada ekinovalgus, 24 hastada sarsak ayak belirlendi. 17 hastada kavo-valgus ve 12 hastada kavo-varus deformitesi mevcuttu. Ayak deformitelerine yönelik 288 aşiloplasti, 143 tripl artrodez, 53 Green-Grice, 64 tarsal rezeksiyon, 36 Lambrunidu, 12 Japas, 22 ayak bileği artrodezi, 83 tendon transferi, 19 pantar release uygulandı. Ayrıca çekiç parmak deformitesi olan 40 ayağın 31'ine Jones, 9'una da parmak artrodezi uygulandı (Tablo 3 ).

    Hastalarımızın 412'sinde (%63.9) kısalık mevcuttu. Ancak deformiteler düzeltildikten sonra 121 hastada, kısalık 2 cm.'nin altına indi ve cerrahi tedaviye gerek kalmadı. 291 hasta da ise 3 cm. ve üzerinde kısalık tespit edilerek, 291 hastaya 396 uzatma ameliyatı yapıldı. 216 hastaya tibia diafiz uzatması, 98 hastaya tibia epifiz uzatması, 76 hastaya femur uzatması, 6 hastaya femur epifiz uzatması uygulandı. Ayrıca 7 hastaya epifizyodez yapıldı.

    Sonuçlar

    Hastalar HONG-XUE-MEN ve ark.larının yürüme şekline göre geliştirilen indekse göre değerlendirildi. Bu indeks göz önüne alındığında bir üst dereceye geçmek iyi, iki üst dereceye geçmek ise çok iyi sonuç olarak değerlendirildi(7).

    Bizim 644 hastamızın 264'ünde (%40.99) iki üst dereceye geçilerek çok iyi sonuç elde edildi. 347 (%53.88) hastada ise bir üst dereceye geçilerek iyi sonuç elde edildi. 33 5%5.12) hastada ise deformiteler düzeltilmesine rağmen üst dereceye geçilemedi.

    Tartışma

    Poliomiyelit sekeli tedavisi, uzun süren zor ve pahalı bir yöntemdir. Bu nedenle hastalıktan korunma ve akut dönemde kas ağrısı ve spazmı ile mücadele ederek deformite gelişmesinin engellenmesi çok önemlidir(3).

    Korunma, aşılama, halk sağlığı eğitimi ve çevre koşullarının iyileştirilmesi ile sağlanabilir. Deformiteler kaslar arasındaki dengesizlikten kaynaklandığı için; dengeyi sağlayıcı kuvvetlendirme egzersizleri ve fonksiyonel pozisyonda duruş vermeye ağırlık verilmelidir(3,4,9).

    Poliomiyelit sekelli hastanın tedavisi bir plan dahilinde yapılmalıdır. Tedaviye başlanmadan önce kas paralizisi ve onun neden olduğu deformiteler iyice tanınmalıdır. Tedavi kas balansını sağlamaya, yumuşak doku ve kemik deformitelerini düzeltemeye yönelik olmalıdır(1,2,8).

    Kuadriseps, gluteuslar, tibialis anterior, medial hamstringler ve kalça fleksorları en çok etkilenen kaslardır. Bizim olgularımızdaki bulgular benzerdir(2,8).

    644 olgumuzun 151'inde (%23.44) kalçada deformite tespit edilirken, 413'ünün (%64.13) dizinde ve 357 sinin (%55.43) ayak ve ayak bileğinde deformite tespit edilmesi literatürle uyumlu değildir.(2,4,8).

    Dizde en çok fleksiyon deformitesiyle karşılaştık. 20 dereceye kadar olan deformiteler Yount ile düzeltildi. Leong ve arkadaşları, poliomiyelitte dizin fikse fleksiyon deformitesinin osteotomi ile düzeltilmesinin düşük morbiditesi ve basit bir yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Bizde 20-45 derece arasındaki fleksiyon deformitelerinde, başarılı sonuçlarımız gözönüne alınarak tek seanslı osteotomiyle iyi sonuç elde edilebileceği inancındayız. Utkan ve arkadaşları, fleksiyon deformitesinin fazla olduğu dizlerde, iki seanslı osteotominin yararlı olduğunu belirtmişlerdir. Bizde 45 derecenin üzerinde fleksiyon deformitesi olan dizlerde iki senaslı osteotominin gerekli olduğu inancındayız. 74 olgumuzda genu rekurvatum vardır. 20 dereceye kadar genurekurvatum tedavi gerektirmez, hatta, dizi kilitlemek için istenen bir durumdur. Bu nedenle ileri derecede kuadriseps yetmezliği olan 82 dize rekurvasyon osteotomisi uyguladık ve sonuçlarından memnunuz(2,5,6,7,10).

    Ayak ve ayak bileği deformitelere daha yatkındır. Ancak serimizde azda olsa ayak ve ayak bileğine göre, dizde daha çok deformiteyle karşılaşıldı. Ayak ve ayak bileği deformitelerinin tedavisinde plantigrade ayak elde etmek amaçlanmalıdır. Bizde karşılaştığımız ayak ve ayak bileği deformitelerinde plantigrade ayak elde etmeye yönelik uygun cerrahi yöntemin seçilerek, uygulanması gerektiği inancındayız(2, 8,9).

    Poliomiyelitli hastalarda deformiteler kadar kısalıkta sorun yaratır. Hastalarımızın 412'sinde kısalık mevcuttu. Ancak deformiteler düzeltildikten sonra 121 hastada kısalık 2 cm.'nin altına indi ve cerrahi tedaviye gerek kalmadı. Bu nedenle kısalığın, deformiteler düzeltildikten sonra değerlendirilmesi ve gerekirse uzatmanın tedavi planına eklenmesi gerektiği inancındayız (Şekil 1 , Şekil 2 ).

    Sonuç olarak poliomiyelit sekeli olan bir hastanın tedavisinde ulaşılması gereken amaç; onun geldiği çevreye bağımsız olarak kendi yaşamını sürdürebilen ve üretken biri olarak göndermektir.

    Referanslar

    1. Ardıçoğlu, K., Şimşek, Ü., Taneli, B., Adabağ, C.: Poliomiyelitte ayak ve ayak bileği çevresinde yapılan tendon transferleri: 10 yıllık izlem sonuçları. XIV. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. Yayınlayan Ege R., Bizim Büro Basımevi, s.581-585, Ankara 1996.

    2. Beaty, J.H.: Poliomyelitis Campbell's Operative Orthopedics 8th Ed. Vol: 4 Ed: Crenshaw, A.H. Mosby year book P: 2383-2433, St. Lois 1992.

    3. Hizmetli, S.: Poliomiyelit. Tıbbi Rehabilitasyon, Editör: Hasan Oğuz. Nobel tıp kitabevi, Ltd. Şti. s: 653-658, İstanbul 1995.

    4. Karataş, E.S.; Murat, M; Mayda A.: Türkiyede önemli bir sakatlık sebebi olarak poliomiyelit IX. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. Düzenleyen: Rıdvan Ege Emel Mabaacılık San. S.: 412-413, Ankara 1987.

    5. Leong, J.C., Y., Alade, C.O., Frang, D.: Supracondylar femoral osteotomy for knee flexion contracture resulting from poliomyelitis. J. Bone Joint Surg. 648: 198201 , 1982.

    6. Mehta, S.N.; Mukherjee, A.K.: Flexion osteotomy of te femur for genu recurvatum after poliomyelitis J. Bone Joint Surg. 738: 200-202, 1991.

    7. Men, H.X.; Bian, C.H.; Yang, C.D.; Zhang, Z.L.; Wu, C.C; Pang, B.Y.: Surgical treatment of the flail knee after poliomyelitis. J. Bone Joint Surg. 738: 195-199, 1991.

    8. Tachdjian, M.O.: Poliomyelitis. Pediatric Orthopedics. 2nd. Edition W.B. Saunders Co. P:1910-1978, Philadelphia 1990.

    9. Turek, S.L.: Poliomiyelit ve onunla ilgili bozukluklar Ortopedi İlkeleri ve uygulamaları Türkçeleştirme Ed.: Rıdvan Ege 3. Baskı cilt: 1 Yargıçoğlu Matbaası s: 464-514. Ankara 1980.

    10. Utkan, A.; Uludağ, M.E.; Kıral, R.; Ergün, M.: Diz fikse fleksiyon deformitesi tedavisinde femur suprakondiler ekstansiyon osteotomisi, XIV. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. Yayınlayan Ege R., Bizim Büro Basımevi, s: 988-991 Ankara 19.96.