XV. MİLLİ TÜRK ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KONGRE KİTABI

    ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 13: Genel Ortopedi Travmatoloji

    << | Ýçindekiler | >>

    KIRIKLARIN KENDİLİĞİNDEN ERİYEN (BIODEGREDABLE) İMPLANTLARLA TESPİTİNDE UZUN SÜRELİ TAKİP SONUÇLARIMIZ


    Haluk YETKİN
    Gazi Üniv. Tıp Fak. Ort. ve Trav. ABD.

    A. Mutlu VURAL
    Gazi Üniv. Tıp Fak. Ort. ve Trav. ABD.

    Sezgin SARBAN
    Gazi Üniv. Tıp Fak. Ort. ve Trav. ABD.

    Çeşitli kırık tiplerinin tespitinde kullanılan vücutta kendiliğinden eriyen (biodegredable) Polygiycolide (PPGA) ve Poly-lactide (PLLA) çubuk ve vida eşiklikli implantların uzun süreli takipleri yapılmış ve sonuçları değerlendirilmiştir.

    Mart 1991 , Şubat 1997 tarihler arasında yaşları onbir ile altmış bir arasında değişen (ortalama 26), onbir erkek, on bayan yirmibir hastanın değişik tipteki kırıklarında biodegredable implantlarla osteosentez sağlandı. Onbir hastanın medial malleol, beş hastanın medial epikondil, üç hastanın el falanks, bir hastanın ayak falanks ve bir hastanın ise tibia eminensiya kırığı uygun ölçülerde biodegredable çubuk ve vidalarla tespit edildi. Takip süresi en kısa oniki, en uzun altmışdokuz ay (ortalama otuzaltı ay) olarak gerçekleşti.

    Kırık iyileşme sürelerinde herhangi bir farklılık saptanmadı. Uzun süreli takip filmlerinde implant bölgesinde izlenen hafif osteoliz dışında bu implantalar özgü aseptik akıntı, sinüs oluşumu veya implant yetmezliği gibi komplikasyonlara rastlanmadı.

    Özellikle kırıklarda uygulanan metalik implantların kaynama sonrasında büyük bir oranda çıkarıldığı ülkemizde, bu tip biodegredable implantlar fiyatları pahalı olmasına karşın, ikinci ameliyattan doğan maddi ve iş günü kayıplarına yol açılmadığı için dikkatli endikasyon sınırları içinde ekonomik bir alternatif olabilmektedir.

    GiriÅŸ

    Kırıkların internal tespitinde kullanılan metalik implantların ortak özelliği kırık kaynadıktan sora neden oldukları osteopeni, korozyon ve çevre dokularda irritasyon nedeniyle çıkarılmalarının gerekmesidir (11,12). Kırık kaynaması sorası çıkarılması gerekmeyen, vücutta kendiliğinden eriyebilen (biodegredable) alfa hidroksiasit derivelerinin poliesterlerinden PGA (poliglikolid) ve PLLA (poli-I-laktid) internal tespitte uzun yılardır kullanılmaktadır (4,12). 1985 yılında Rokkanen(11) tarafından ayak bileği kırıklarında kullanılmaya başlanan bu materyaller epifiz hatları da dahil olmak üzere, vücudun birçok bölgesinde başarıyla kullanılabilir hale gelmiştir(2,9,11,12). Kısa sürede yaygın uygulama alanı bulan kendiliğinden eriyebilen çubuk, vida ve raptiyelerin (Tac) %8 oranında geç yabancı cisim reaksiyonuna bağlı olarak aseptik akıntılara neden olduğu ve bu reaksiyonun ameliyattan yaklaşık 12 hafta sonra ortaya çıktığı bildirilmiştir(2,5,11,14). Bu materyallerin immünolojik etkileri Santavirta (13) tarafından incelenmiş ve lenfositler aracılığıyla ortaya çıkan bir reaksiyon olasılığı üzerinde durulmuştur. İntraartiküler uygulamalarda şiddetli aseptik sinovit oluşumu da komplikasyonlar arasında bulunmakla birlikte, özellikle omuzda yapılan artroskopik cerrahi girişimlerde bu tip reaksiyonlara rastlanmadığı bildirilmektedir (1 ). Bir diğer önemli komplikasyon da herhangi bir tedaviyi gerektirmeyen, implant kanallarında ortaya çıkan osteolizdir (3,10,14).

    Materyal ve Metod

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı'nda Mart 1991 ile Şubat 1997 tarihleri arasında yirmiiki hastaya biodegredable materyallerle osteosentez yapıldı (Tablo 1 ). Boyutları 1 .1 mm. - 3.2 mm. kalınlık ve 2.5 cm. - 7 cm. boyda olan çubuklarla, 3.5 mm. çap, 2 cm. - 7 cm boydaki vidalar kullanıldı. Tümü yivli olan bu vidalar AO tekniği ve özel tornavidaları yardımı ile çubuklar ise kendi kalınlıklarına uygun özel yerleştiricileri ile uygulandı. Ameliyat öncesi ve ameliyat koşullarının hazırlığı, ameliyat sonrası takip, klasik yöntemlerde olduğu gibi uygulandı. Ortalama takip süresi otuzaltı ay olarak gerçekleşti. Tüm materyaller SRPGA (Self Reinforced Poly Glycolide) ve SR-PLLA (Self Reinforced Poly-I-Lactide) yapısındadır. (Biofix-Bioscience LTD. Tampere, Finland).

    Bulgular

    Ameliyat kesileri sorunsuz olarak iyileşti. Radyolojik kontrollerde kırıkların redüksiyon pozisyonlarında değişme saptanmadı ve tümünde normal sürelerinde kaynadı. Biodegredable materyallere özgü erken ve geç komplikasyonlara rastlanmadı. Oniki olguda implant kanallarında, ortalama onaltı ay osteolizle uyumlu görüntüler izlendi.

    Tartışma

    Olgular literatürdeki yaş, kırık yerleşim yeri ve tiplerine göre seçilmiştir (2,3,4,5,10,11,12,14). Biodegredable materyallerle yapılan osteosentez sonuçlarının metal implantlarla yapılanlardan farklı olmadığı bilinmektedir(2,12). Uygulama teknikleri daha güç olduğu gibi, daha çok spongiöz kemik kırıklarında bir seçenek olarak kabul edilirler(2,12). Serilerdeki olgu sayıları arttıkça buna paralel olarak komplikasyonların da çoğaldığı bildirilmiştir(2,8). Hasta sayısı yirmiiki olmasına karşın ortalama otuzaltı aylık, yeterli kabul edilebilecek bir takip süresinde komplikasyona rastlanmadı. Ancak olgu sayısı çoğaldıktan sonra bu konuda yorum yapmak daha doğru olacaktır. Şiddetli sinovite sebep olduğundan özellikle diz, kalça gibi büyük eklemlerde intraartiküler uygulanmaları önerilmemekle birlikte dikkatli uygulamalarda komplikasyon görülmediği de bildirilmiştir(1,7,14). Önlem alınması mümkün olmayan subkütan sinüs oluşumu ve aseptik akıntı her olguda beklenmeli, kortikal kemik kırıklarında ve intramedüller yolla uygulamalar da kullanılmamalıdır(2,8,13) (Şekil 1 , Şekil 2 ).

    Sonuç

    Kendiliğinden eriyen materyallerin osteosentezde kullanımı, bilinen kompliasyonlarından kaçınmanın mümkün olmamasına karşın, artık birçok merkezde kabul edilen bir uygulamadır. Bu tür implantlar metal karşıtlarına göre daha pahalı olmasına karşın uygun endikasyon sınırları içerisinde, ikinci bir ameliyat gereksinimini ortadan kaldırdığı için maliyet ve morbidite açısından avantaj sağlamaktadır(1,2,5,6,12). Artan uygulamalarla ve azalan maliyeti ile yaygın kullanım alanı bulmuş bir osteosentez yöntemi olarak ortopedideki yerini almaktadır.

    Referanslar

    1. Barfrod G, Sevndsen RN: Synovitis of the knee after intraarticular fixation with Bioizx: Acta Orthop Scand, 63(6): 680-1 , 1992.

    2. Böstman O: Absorbable implants for the fixation of fractures. J Bone Joint Surg. 73-A: 148-53, 1991.

    3. Böstman O: Osteolytic changes accompanying degredation of absorbable fracture fixation implants. J Bone Joint Surg. 73B: 679-82, 1991.

    4. Böstman O, Paivrinta U, Partio E, Vasenius J, Manninen M, Rokkanen P: Degredation and tissue replacement of an absorbable polyglycolide screw in the fixation of rabbit femoral osteotomies. J Bone Joint Surg. 74A: 1021-31 , 1992.

    5. Hollinger JO, Battistone GC: Biodegredable bone repair materials. Clin Orthop, 207: 259, 1986.

    6. Juutilainen T, Patiala H, Ruuskanen M, Rokkanen P: Comparison of costs in ankle fractures treated with absorbable or metallic fixation devices. Arch Orthop Trauma Surg. 116: 204-8, 1997.

    7. Matsusue Y, Nakamura T, Suzuki S, Iwasaki R: Biodegredable pin fixation of osteochondral fragments of the knee. Clin Orthop, 322: i66-73, 1996.

    8. Paivarinta U, Böstman O, Majola A, Toivanen T, Törmala P, Rokkanen P: intraosseous cellular response to biodegredable fracture fixation screws made of polyglycolide or polylactide. Arch Orthop Trauma Surg. 112: 71-4, 1993.

    9. Partio EK, Tuompo P, Hirvensalo E, Böstman O, Rokkanen P: Totaly absorbable fixation in the treatment of fractures of the distal femoral epiphyses, a prospective clinical study. Arch Orthop Trauma Surg. 116: 213-6, 1997.

    10. Pelto-Vasenius K, Hirvensalo E, Vasenius J, Rokkanen P: Osteolytic changes changes after polyglycolde pin fixation in Chevron osteotomy. Foot Ankle Int, 18(1): 21-5, 1997.

    11 . Rokkanen P, Böstman O, Vainionpaa S: Biodegredable implants in fracture fixation early resuts of treatment of fractures of the ankle. Lancet, 1: 1422-4, 1985.

    12. Rokkanen P: Absorbable implants in orthopaedic surgery. Annals of med, 23 10915, 1991.

    13. Santavirta S, Konttinen YT, Saito T, Grönblad M, Partio E, Kemppinen P, Rokkanen P: Absorbable polyglycolide pins in intemal fixation of fractures in children. J Pediatr Orthop. 13 (2): 242-5, 1993.

    14. Weiler A, Helling H, Kırch U, Zırbes T, Rehm K: Foreign-body reaction and the course of osteolysis after polyglycolide implants for fracture fixation, experimental study in sheep. J Bone Joint Surg 78-B (3): 36976, 1996.