ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 2: Üst Extremite Kırıkları
<< | Ýçindekiler |
>>
ÇOCUK KAPALI FEMUR KIRIKLARININ EKSTERNAL FİKSATÖRLE TEDAVİSİ
Ahmet KAPUKAYA
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kl.
Cumhur KESEMENLİ
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kl.
Hüseyin ARSLAN
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kl.
Kemal YILDIRIM
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kl.
Ağustos 1992- Temmuz 1996 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji servisinde kapalı femur kırığı olan 57 hasta eksternal fiksatörle tedavi edildi. Hastalar ortalama 18 (9 - 36) ay izlendiler. Bu teknik ortalama 6 (4-12) yaşındaki kapalı femur kırığı olan çocuklara uygulandı. Fiksatörler ortalama 51 (35-79) günde çıkartıldı. 3 (%5.7) hastada çivi yolu enfeksiyonu ve bir hastada yeniden kırık (%1.75) görüldü. Komplikasyonların az olması uygulama tekniğinin kolay olması, çıkarırken ikinci anestezi gerektirmemesi ve ekonomik avantajları nedeniyle çocukların izole kapalı femur kırıklarının eksternal fiksatörle tedavisinin iyi bir yöntem olduğu sonucuna varıldı.
GiriÅŸ
1980'li yıllarda yeni aletlerin gelişmesiyle birlikte çeşitli yazarlar tarafından çocuk kırıklarının eksternal fiksatörle tedavi sonuçları, çocuk femur kırıkları, 90-90 traksiyon, Russel traksiyon ve alçı kombinasyonu veya yalnız alçı ile tedavi edilmektedir. 10 yaşından büyük çocuklarda ise Ender çivileri, Küntscher gibi intramedüller çivileme veya plakla osteosentez gibi cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Çocuk femur kırıklarında eksternal fiksatör, genellikle açık kırıklarda tercih edilen bir tekniktir. Bu çalışmada çocuk kapalı femur kırıklarının tedavisinde kolay uygulanabilir olması, hastanede kalış süresini kısaltması, hasta bakımının kolay olması, hastanın erken mobilize olması ve ekonomik olması gibi avantajlarını düşünerek kapalı femur kırıklarına eksternal fiksatör uyguladık ve sonuçlarımızı bildirdik.
Materyal ve Metod
Ağustos 1992, Temmuz 1996 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji servisinde kapalı femur olan 57 hasta eksternal fiksatörle tedavi edildi. Hastalar ortalama 18 ay (9-36) takip edildi. Hastaların 15'i kız, 42'si erkekti. Hastaların ortalama yaşı 6 (4-12) yıl idi. 9'u yüksekten düşme 48'i trafik kazası idi. Eksternal fiksatör olarak Girgin tipi veya çok amaçlı eksternal fiksatör kullanıldı. Taburcu edilen hastalar 20 gün aralarla kontrole çağrıldılar. Fiksatörler çıkarılmadan önce eklem hareketleri atrofi miktarı, femur uzunlukları ölçülüp kaydedildi. Radyogratik kontrollerde kaynama görüldükten sonra eksternal fiksatör çıkartıldı.
Bulgular
Hastaların hastanede kalış süresi ortalama 8 (5-15) gün olarak hesaplandı. Hastalarımızın 3'ünde ilk 20. günden sonra enfeksiyon gelişti. Lokal pansuman ve oral antibiyotiklerle tedavi edildiler. Hiç bir hastada osteomyelit gelişmedi. Fiksatörler ortalama 55 (38-79) günde çıkartıldı. Tüm hastalarda kalça hareketleri doğal olarak değerlendirildi. Diz hareketlerinde fiksatör takılıyken distaldeki tellerin yaptığı ağrı nedeniyle tüm hastalarda fleksiyon kısıtlılığı vardı. Fiksatör çıkarıldıktan sonraki takiplerde bu kısıtlılığın kaybolduğu görüldü. Hastaların tümünde kaynama görüldü. Sol femur kırığı nedeniyle eksternal fiksatör uyguladığımız 6 yaşında bir ' hastanın fiksatörü 30'uncu günde başka bir merkezde çıkartılmıştı ve bu hastada fiksatörün erken çıkartılmasına bağlı yeniden kırık oluştu.
Tartışma
Çocuk femur kırıklarının tedavisinde, traksiyon ve alçı kombinasyonu veya sadece alçılama yöntemleri hala ilk seçenek olarak yerini korumaktadır. Çocuk femur kırıklarında eksternal fiksatör daha çok multibl yaralanmalarda ve açık kırıklarda kullanılmaktadır. Çocuk kapalı femur kırıklarında traksiyon ve alçılama yöntemleri hastayı uzun bir süre yatağa bağlamakta, hareketsiz bırakmakta, temizliği ve bakımı zor olduğundan eksik yapılmakta veya yapılamamaktadır. Ayrıca hastanın uzun süre traksiyonda kalması nedeniyle hastanede yatma zorunluluğu ekonomik açıdan da hasta sahiplerine ayrı bir yük getirmektedir.
Sanctis ve arkadaşları(5), açık kırığı, multipl kırığı, multipl yaralanması ve anstabil kırığı olan 6 yaşından büyük 81 çocuğun 82 femurunu unilateral bir eksternal fiksatörle tedavi etmişlerdir. Hastaların hepsinde kaynama elde ettiklerini, sadece bir hastada 10 derecenin üzerinde angulasyon, 6 hastada da yüzeyel çivi yolu enfeksiyonu gördüklerini ve hastanede kalma süresinin sadece 7.3 gün olduğunu bildirmiştir. Sonuç olarak kısa hospitalizasyon süresi, açık cerrahi stabilizasyon riskinin bulunmaması, malunion ve diğer komplikasyonların düşük olması ve çabuk okullarına dönmeleri nedeniyle 6 yaşında büyük çocukların femur diafiz kırıklarının tedavisinde eksternel fiksatörün çok iyi bir alternatif olduğunun belirtmektedirler.
Aronson(1,2), Kwak(4), Siegmenth(6), Ekşioğlu(3) gibi yazarlar da yaptıkları çalışmalarda Sanctis'in fikirlerini destekleyen sonuçlar bildirmişlerdir.
Hastalarımızın hastanede kalma süresi, kaynama süresi ve oranı ve bazı komplikasyon oranları diğer yazarların verdiği sonuçlara benzemektedir. Ancak çivi yolu enfeksiyonu oranları oldukça farklı (%8 - 9'°36) verilmektedir. Bizde bu oran %5.3 olarak tespit edildi. Kanaatimize göre bu farklılığın sebebi enfeksiyonu değerlendirme farklılığında kaynaklanmaktadır. Uyluk bölgesinde geniş kas guruplarının bulunması ve çivilerin etrafında aktiviteyle birlikte teleskopik hareket yapmaları nedeniyle bu bölgede çivi yolunda daha sık akıntı ve enfeksiyon görülmektedir. Ancak her akıntı enfeksiyon olarak değerlendirilmemelidir. Çivilir temel kurallara uygun yerleştirildiğinde ve dikkatli bakım yapıldığında bu kompfikasyonun göz ardı edilebilecek kadar azalacağını düşünüyoruz (Şekil 1a
, Åžekil 1b
, Åžekil 2a
, Åžekil 2b
).
Yazarlar arasında Sanctis Eksternal fiksatörü daha fazla uyum sağladıkları ve okula gittikleri için sadece 6 yaşında büyük çocuklarda önermektedir. Diğer yazarlar fiksatör kullanımı çin alt yaş sınırı belirtmemektedirler(1,2,3,4,5,6). Bizim en küçük hastamız 4 yaşındaydı ve hastalarımızın 36'sı (%63), 6 yaş veya daha küçük yaş gurubundaydı. Böyle olmakla birlikte hastalarımızda fiksatöre uyum sorun olmadı. Ancak 6 yaşından küçük hastalarımızın mobilizasyon aşamasında eklem hareketlerini ve yürümeyi pek istemedikleri görüldü. Deneyimlerimize göre, mobilizasyonda sorun olmakla birlikte eksternal fiksatörle tedavinin diğer avantajlarının fazla olması nedeniyle 6 ve daha küçük yaş gurubunda da bu tedavi yönteminin kullanılabileceğini düşünüyoruz.
Sonuç olarak hastalarımızın hiç birinde ekstremite uzunluk farkı, malpozisyon ve ciddi enfeksiyon gibi komplikasyonlar görülmedi. Sadece 3 (%5.7) hastada yüzeyel çivi yolu enfeksiyonuyla karşılaştık. Bu yöntemin %100 kaynama ve düşük komplikasyon oranıyla birlikte, hastanede kalış süresini kısaltması, hasta bakımını kolaylaştırması, erken dönemde harekete izin vermesi ve ekonomik olması gibi avantajları vardır. Bu bakımdan çocukların kapalı femur diafiz kırıklarının tedavisinde eksternal fiksatörlerin, diğer konvansiyonel yöntemlere alternatif olabileceği sonucuna varıldı.
Referanslar
1. Aronson J, Blasier R, Tursky EA. External Fixation of Femoral Shaft Fractures in Children. 20th World Congress SICOT 96 Amsterdam.
2. Aronson J, Blasier R, Tursky EA. External Fixation of Femoral Shaft Fractures in Children. J. Pediatr. Orthop, 12: 157-163. 1992.
3. EkÅŸioÄŸlu MF, Albayrak S, CoÅŸkuner. Treatment of Femoral Shaft Fractures with External Fixation in Children. 20th World Congress SICOT 96 Amsterdam.
4. Kwak K.D., Cho H.O, Cho S.D, Yang I.J. External Fixation for the lower Limb Fractures in Children. 20th World Congress SICOT 96 Amsterdam.
5. Sanctis DN, Gambardella A, Pempinella C, Mallano P. The Use of External Fixator in Femur Fractures in Children. J. Pediatr. Ortop, 16: 613-620, 1996.
6. Siegmeth A, Schwenalenwein E, Wruhs O, Vecsei V. Pediatric Femoral Fractures Treated with External Fixation. 20th World Congress SICOT 96 Amsterdam.