XV. MÄ°LLÄ° TÃœRK ORTOPEDÄ° VE TRAVMATOLOJÄ° KONGRE KÄ°TABI

ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 3: Diz- Tibia Kırıkları

<< | Ýçindekiler | >>

PARÇALI PATELLA KIRIKLARINDA PARSİYEL PATELEKTOMİ SONUÇLARI

Patella kırıkları tüm iskelet sistemi yaralanmalarının %1'ini oluşturur. Diz ön yüzünde ciltaltı yerleşimli olması nedeniyle sıklıkla direk travmaya maruz kalır. Direk travma sonrası oluşan kırık tipi genellikle parçalı kırıklardır.

Cerrahi tedavi gerektiren patella kırıklarında osteosentez, parsiyel patellektomi ve total patellektomi mevcut tedavi alternatifleridir. Parçalı patella kırıklarında farkıl otörler farklı tedavi yöntemleri önermektedirler. Biz bu tip kırıklarda patellektomi uyguladığımız olgularımızın sonuçlarını inceledik.

Materyal-Metod

1992-1996 yılları arasında Ankara Numune Hastanesi 3. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde 86 hasta patella kırığı nedeniyle tedavi edildi. Parçalı kırığı olan 40 hastaya parsiyel patellektomi uygulandı. Kırıkların 12'si (%30) açık, 28'i (%70) kapalı kırıktı. Hastaların 24'ü (%60) erkek, 16'sı (940) bayandı. Ortalama takip süresi 2.6 (1,4) yıldı. Ortalama yaş 38 (1856) idi. Parsiyel patellektomide proksimal büyük fragman korundu ve distaldeki küçük fragmanlar eksize edilerek serkilaj yardımıyla patellar tendon onarımı uygulandı. Ameliyattan sonra 4 hafta boru alçıda immobilize edildi. Daha sonra diz ROM egzersizleri başlandı.

Sonuçlar

HSS Diz Skorları: Hastalar, HSS Diz Skorlama sistemine göre değerlendirildi. 12 (%307 hastanın sonuçları çok iyi, 18 (%45) hastanın iyi, 7 (%17) hastanın orta ve 3 (%8) hastanınki kötüydü. 3 kötü sonuçtan 2'si enfeksiyona, 1'i proksimal fragman eğilmesine bağlıydı.

Ağrı: 32 (%80) olguda ağrı yoktu. Geriye kalan 8 (%20) olguda ise hafif şiddette ağrı görüldü. 34 (%85) olguda kas atrofisi yoktu. 4 (%10) olguda 1 cm, 2 (%5) olguda ise 2 cm atrofi tespit edildi. Kas gücü 24 5%607 olguda normal, 8 (%20) olguda iyi ve 8 (%20) olguda ise orta düzeydeydi.

Fleksiyon: 2(95) olguda fleksiyon kontraktürü vardı (maksimum 10 derece). 16 (940) olguda tam fleksiyon elde edildi. 18 (%45) olguda tam olmayan ancak 90 dereceden fazla fleksiyon, 4 (910) olguda ise 90 dereceden az fleksiyon vardı (Şekil 1 , Şekil 2 ).

Osteortrit: 4 (%10) olguda grade I osteoartrit mevcuttu.

Klasifikasyon: Radyolojik olarak 15 (%37) vakada kalsifikasyon tespit edildi. Ancak sonuçları etkilemedi.

Yaş: Yaşın sonuçlar üzerine etkisi görülmedi. 35 yaş üstü grupta sonuçların %76'sı iyi ya da çok iyi iken 35 yaş altı grupta bu oran %78 olarak bulundu.

Kırık Tipi: Açık kırıklar sonrası %75 Oluda iyi ya da çok iyi sonuç alındı. Kapalı kırıklarda elde edilen sonuçlarla arasında fark görülmedi (Şekil 3 ).

Tartışma

Patella kırıklarının en önemli etkisi diz ekstansör mekanizmasının devamlılığının bozulması ve patellofemoral eklemde uyumsuzluğa yol açmasıdır. Tedavide amaç bu tip komplikasyonları önlemektir (2).

Parçalı patella kırıklarına parsiyel patellektomi kavramını ilk ortaya atan Thompson'dur ve serisinde %81 oranında iyi ya da çok iyi sonuç bildirmiştir(7). Andrews'un serisinde sonuçlar osteosentez uygulanantara göre daha iyi bulunmuştur (1). Marya'nın serisinde ise %79 oranında iyi ya da çok iyi sonuç alınmış olup bu oran osteosentez uygulananlarla benzerdir(5). Saltzman ve arkadaşları parçalı kırıklarda patellektomi uygulanan 40 hastalık serilerinde %78 oranında başarılı sonuç bildirmişlerdir. Ortalama izleme süresi 8.4 yıldır. Ameliyat edilen diz ortalama olarak hareketinin %94'ünü, uyluk çevresinin %100'ünü ve karşı taraf ile karşılaştırıldığında kuadriseps gücünün %85'ini geri kazanmıştır. Bu sonuçlar osteosentez uygulananlara göre daha iyidir(6).

Vincenzi ve arkadaşları parçalı patella kırıklarında osteosentez ile tedavi edilen 30 hasta ile parsiyel patellektomi uygulanan 35 hastanın sonuçlarını karşılaştırmışlardır. Ortalama izleme süresi 12 yıldır. Parsiyel patellektomi uygulananlarda osteosentez uygulananlara göre daha iyi sonuç alınmıştır (%90'a %67). Klinik izlemede osteosentez uygulanan grupta, dejeneratif değişikliklerin oluşmasıyla orantılı olarak elde edilen erken dönem sonuçlarda kötüleşme görülmüştü. Parsiyel patellektomi uygulanan grupta ise zamanla klinik sonuçlarda bozulma olmamıştır(8).

Parçalı patella kırıklarında osteosentez sonrası başarılı sonuç alabilmek için tam anatomik redüksüyonu sağlamak gerekir (3). Levack ve arkadaşları redüksüyon sağlanamadığında patellofemoral artroz ve kuadrisceps gücünde belirgin kayıp geliştiğini görmüşler ve bu nedenle parsiyel patellektomiyi önermişlerdir(4).

Elde ettiğimiz sonuçları, literatürde bildirilen aynı tip parçalı kırıkların osteosentezle tedavisi sonrası elde edilen sonuçlarla (%79-%86 arasında iyi sonuç) karşılaştırdığımızda, parçalı kırıklarda parsiyel patellektominin iyi bir alternatif olduğunu düşünmekteyiz.

Referanslar

1. Andrews JR, Hughston JC: Treatment of patellar fractures by partial patellectomy. South. Med. J. 70:809, 1977.

2. Curtis MJ: Intemal fixation for fractres of patella: a comparision of two methods. J. Bone Joint Surg. 728: 280, 1990.

3. Duthie HL, Hutchinson JR: The results of partial and total excision of patella. J. Bone Joint Surg: (Br) 40: 75, 1958.

4. Levack JB, Flannagon JP: results of surgical treatment of patellar fractures. J. Bone Joint Surg 678: 416, 1985.

5. Marya SKS- Bhan S: Comparative study of knee function atter patellectomy and osteosynthesis fallowing patellar fractures, Int Surg72:211, 1987.

6. Saltzman CL, Goulet JA: Resuls of treatment of displaced patellar fractures by partial patellectomy. J. Bone Joint Surg. 72A: 1279, 1990.

7. Thompson JEM: Comminuted fractures of te patella J. Bone Joint Surg. (AM) 58: 537, 1976.

8. Vincenzi G, Ruggieri N: Le fratture plur iframmentaire della rotula: Osteosintesi o patellectomia parziale? Chir Org Mov 70: 133, 1985.