ABSTRAKTLAR, BÖLÜM 4: External Fiksatör
<< | Ýçindekiler |
>>
AÇIK TİBİA DİAFİZ KIRtKLARININ ORTOFİKS TİPİ EKSTERNAL FİKSATÖRLE TEDAVİSİ
G.BULUT
S.B. Kartal EÄŸitim ve AraÅŸ. Hastanesi 2. Ort. ve Trav. KI.
G.S.ÇEÇEN
S.B. Kartal EÄŸitim ve AraÅŸ. Hastanesi 2. Ort. ve Trav. KI.
A.TEKÖZ
S.B. Kartal EÄŸitim ve AraÅŸ. Hastanesi 2. Ort. ve Trav. KI.
M.YILDIZ
S.B. Kartal EÄŸitim ve AraÅŸ. Hastanesi 2. ort. ve Trav. KI.
Açık tibia diafiz kırıklarında Ortofiks tipi eksternal fiksatörler sağlanmasının kolaylığı, ekonomik uygunluğu, kolay uygulanabilirliği, maliyat sonrası bakım rahatlığı, hastanede kalış süresini kısaltması ve ekstremite hareketlerine erken dönemde başlanıp özürlülüğün azalmasına yardımcı olduğu için tercih önceliğine sahiptirler. Bu çalışmada açık tibia diafiz kırıklarında Ortofiks tipi eksternal fiksatörle tedavi sonuçları tartışılmıştır.
Hastalar ve Yöntem
S.B. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde Ekim 1993 - Aralık 1995 tarihleri arasında, 19'u erkek 3'ü bayan 22 hastanın 23 açık tibia diafiz karığına yerli yapım Ortofiks tipi eksternal fiksatör uygulanmıştır. Hastaların ortalama yaşı 29,1 (17-63)dir. Gustilo-Anderson sınıflamasına göre 4 olgu Tip 1, 5 olgu Tip 2, 14 olgu Tip 3 açık kırıktır. 4 olguda femoral arter kontüzyonu olmak üzere 10 olguda ilave patolojiler saptanmıştır. Tip 1 açık kırıklarda 1. kuşak sefalosporin (5 gün), Tip 2 açık kırılarda 1. kuşak sefalosporin + aminoglikozid (7 gün), Tip 3 açık kırıklarda bunlara ek olarak antianaerob (biteral) kullanılmıştır(9). Olguda açık, 14 olguda kapalı redüksiyon sağlanmıştır. Ekonomik nedenlerle olgularımızda yerli yapım fiksatörler kullanılmıştır. İnterfragmanter vida tespiti 1, olguda uygulanmıştır.
Hastalar ortalama 6 gün içerisinde ameliyat edilmişlerdir. Ortalama hastanede kalış süresi 18,1 (6-49) gündür. Hastaların hastanede yatış süreleri üzerine etkili faktörler kırığın özelliği, cerrahi tedavinin yapılış zamanı, ilave patolojiler, olaya katılan enfeksiyon olarak sıralanabilir(18). Olgu genel, 2 olgu spinal, 1'er olgu epidural ve lokal anestezilerle ameliyat edilmiştir. Proksimal ve distal fragmanlarda 2-3 adet 6'şar mm'lik Schanz çivileri kullanılarak ekşternal fiksasyon sağlanmıştır.
Hastalar fiksatör uygulamasını takiben ilk 5 gün ile 3 ay arasında ayağa kaldırılıp parsiyel olarak yük verilmesi sağlanmıştır. Süredeki bu genişlik kırık şeklindeki ve hastanın psişik uyumundaki farklardan kaynaklanmaktadır.
Sonuçlar
Ortalama izleme süresi 13,7 (9-19) aydır. Kaynama -1 olgu dışında, ortalama 6,4 (412) ayda tamamlanmıştır. 1 olguda 2. ayda redüksiyon kaybı nedeniyle plak-vida ile internal fiksasyon yapılması ve kemik grefi eklenmesi gerekmiştir. Fiksatörler kırık tipine göre 6-12 haftada dinamik hale getirilmiş, ortalama 7,9 (5-14) ayda çıkarılmış, fiksatör çıkarıldıktan sonra alçı yapılmamıştır. 12 olguda Grade 1 ve Grade 2 çivi yolu enfeksiyonu gelişmiş, yara bakımı ve antibiyoterapi ile enfeksiyon giderilmiştir. Bizim olgularımızda acil koşullarda bakteriolojik analizi yapılamamış, geç dönem incelemelerde de gram negatif bakterilere daha sık rastlanmıştır. Dizde fleksiyon kaybı ortalama olarak 25 derecedir. Olgularımızda kısalık, osteomiyetilt ve refraktür görülmemiştir.
Tartışma
Tibia anatomik konumu nedeniyle travmalara en fazla uğrayan uzun kemik olup, açık kırıkları geçici ve kalıcı sakatlıkların en önemli nedenleri arasındadır. Bu bölge travmaları kemik doku yanında yumuşak dokularda da hasar oluşturmaları nedeniyle travmatolojinin önemli sorunlarından birini oluşturur(4,5,6). Trafik kazaları ve endüstriyel yaralanmaların arttığı çağımızda tibianın açık kırıklarına erken müdahale edilmesi işgücü kaybının azaltılması açısından da önem arzedir (1,4,5).
Açık tibia kırıklarında debridman ve irrigasyonun ardından olabilen en erken zamanda kemikte stabilizasyon sağlanması iyileşmeyi hızlandırıcaktır. Kırığın fiksasyonu stabilitenin sağlanmasında, stabilitenin sağlanması da enfeksiyon riskini azaltmada önemlidir(5,8). Günümüzde stabilizisyon için alçı, iskelet traksiyonu, minimal osteosentez, plak-vida osteosentezi, oymalı ve oymasız intramedüller çivileme ve eksternal fiksasyon gibi birçok tedavi yöntemi uygulanmaktadır(2,7). Geniş yumuşak doku yaralanması ve kontaminasyon nedeniyle erken dönemde internal fiksasyon yöntemleri infeksiyon riski taşımaktadır(6). Multitravmalı olgularda erken mobilizasyon pulmoner komplikasyonları önlediği gibi yara bakımını da kolaylaştırır(6,9,10). Tüm bu nedenlerle eksternal fiksatör uygulamaları açık tibia kırıklarında özel yer alırlar(4,5).
Multitravmalı hastalarda erken yük vermenin olanaksızlığı tibianın fonksiyonel iyileşmesine engel teşkil etmektedir. Eksternal fiksasyonla tedavi edilen açık tibia kırıklarında psödoartroz oranı konservatif tedavi edilenlere göre, daha düşüktür (1,2,3,8). Eksternal fiksasyonla kaynamanın daha uzun sürmesi daha çok kırıkların doğasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada eklem hareket kısıtlılığı ve çivi yolu enfeksiyonu gibi komplikasyonların literatürdeki benzer serilerden yüksek olmasının nedenleri arasında, hastanemizin trafik hastanesi olması nedeniyle yüksek enerjili travmalarla oluşmuş kırıklara müdahale edilmesi, hastaların sosyal yönünden uyumsuzluğu sayılabilir.
Sonuç olarak açık tibia kırıklı olgularda debridman ve irrigasyonu takiben erken dönemde Ortofiks tipi eksternal fiksatör uygulaması, erken mobilizasyona ve ameliyat sonrası bakıma kolaylık sağlaması ve düşük enfeksiyon riski taşıması nedeniyle tercih edilebilir bir yöntem olarak görülmektedir.
Referanslar
1. Chan, K.M.; Leung, Y.K.; Cheng, J.C.Y.; Leung, P.C.: The management of Type 3 open tibial fractures, Injury 16:157-165, 1984.
2. Clifford, R.B.; Beauchamp, C.G.; Kellar, J.F.; Webb, J.K.; Tille, M.: Plate fixation of open fractures of the tibia, J Bone-Joint Surg 70-B/4: 644-648, 1988.
3. Court-Brown, C.M.; Wheel Wright, E.F.; Christe, J.: Mc Oueen, M.M.: External fixation for Type 3 open tibial fractures, J Bone-Joint Surg 72-B/:801-804, 1990.
4. De Bastiani, G.; Aldegheri, R.; Brivio, L.R.: The treatment of fractures with a dynamic axial fixator, J Bone-Joint Surg 66-B/4: 538545, 1984.
5. Gershuni, D.H.; Halma, G.: Teh AO external skeletal fixatorn in the treatment of severe tibial fractures, J Trauma 23/11:986-990, 1983.
6. Gustilo R.B.: Management of acutely infected fractures: Gustilo, R.B.; Gruninger, R.P.; Tsukayama, d.t. (eds): orthopaedic Infection, p:123-138, W.B. Saunders Comp., Philedelphia, 1989.
7. Johner, R.; Wrush, O.: Classification of tibial shaft fractures and correlation with results after rijit internal fixation, Clin Orthop 253: 251-257,1990.
8. Larsson, K.; Wander Linden, W.: Open tibal shaft fractures, Clin Orthop 180:63-67, 1983.
9. Patiakis, M.J.; Wilkins, J.; Moore, T.M.: Concideration in reducing the infection rate in open tibial fractures, Clin Orthop 178:3641, 1983.
10. Wilkins, J.; Patiakis M.: Choice and duration of antibiotics in open fractures, Orthop Clin North Am 22/3:433-437, 1991.